Ana Sayfa Haberler Zalime Yardım Etmek Lazım

Zalime Yardım Etmek Lazım

1
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Toplumdaki kargaşaların temelinde, haklı ile haksız arasındaki çatışmalar yatar. İnsan olmanın temeli hakkı savunmaktır. Ancak hakkı söylemenin de bir zamanı, yeri ve üslubu vardır. Bazı doğrular zamansız ve yersiz söylendiğinde zarara yol açabilir. Örneğin, yoldan geçen biri, bir kadının eşine küfrettiğini duysa ve bunu öfkeli kocasına söylese, yuvaları yıkılabilir. Bu durumda, kişinin “duymadım” demesi, daha büyük bir zulmü engelleyeceği için doğrudur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” buyurmuştur. Hakkı söylemek, mazlumu savunmak kutsal bir görevdir. Zalimden hakkı almak adalet, affetmek ise fazilettir. Kavgayı barışa çevirmek erdemdir.
Bir başka hadiste şöyle buyurulmuştur: "Zalim de olsa, mazlum da olsa kardeşine yardım et."
Sahabeden biri bu hadisi duyunca şöyle sordu: “Ey Allah’ın Resulü! Mazluma yardım ederim ama zalime nasıl yardım edebilirim? Resulullah (s.a.v) şöyle cevap verdi: “Onu zulmünden alıkoyman, ona yardım etmendir.”
Mazluma yardım etmek kolaydır. Asıl marifet, zalimi zulmünden alıkoyarak hem ona hem topluma fayda sağlamaktır. Bu, zalimi nefsinin ve şeytanın etkisinden korumaktır. Zarar vermesini engellemek, topluma yapılmış büyük bir iyiliktir.
Yardımlaşmanın temeli, nefsimizi kontrol altına almaktır. Günümüzde bazı güçler, zalimlere destek vererek onların zulmüne ortak olmaktadır. Oysa Müslüman toplumu için münafıklık kabul edilemez bir durumdur. Kur’an-ı Kerim, Maide Suresi 2. ayette şöyle buyurur:
"İyilik ve takvâ konusunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın."
İnsana yakışan; faydalı işler yapmak, kötülüklerden uzak durmaktır. Toplum düzenini bozan her davranış kötülüktür ve bu kötülüklerin zararları bireylere, çevreye ve millete yansır. İyilik ve kötülüğü çocuklarımıza yaşayarak ve anlatarak öğretmeliyiz.
Devlet, hepimizin ortak düzenidir. Her birey, diğerinin desteğine muhtaçtır. İnancımızın ve ülkemizin kurallarına uymak, ortak huzurumuzun teminatıdır. Birlikte yaşamanın, ticaretin, komşuluk ilişkilerinin hepsinin ahlaki temelleri vardır. Geleceğimizi bu değerler üzerine kurmazsak; işi ehline vermezsek, çocuklarımızı dış etkilere karşı koruyamazsak, kendi elimizle kendi sonumuzu hazırlarız.
Devleti yönetenler, içimizden seçilen kişilerdir. Bu nedenle geleceğimiz için ahlaklı, bilinçli ve liyakatli nesiller yetiştirmeliyiz. Bugünümüzü iyi değerlendirmeli, devletin sunduğu imkânları doğru kullanmalıyız. Çünkü her yanlış, önce kendimize sonra da ülkemizin geleceğine bir zulümdür.
Rabbimden hepimize sağlıklı ve huzurlu bir gelecek için basiret ve feraset diliyorum.
Dr. İbrahim Özcan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz