Malatya Turgut Özal Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gürkan Kavuran, yapay zek (YZ) teknolojisinin gelişimi, kullanım alanları ve etik konularına yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Yapay zeknın artık yalnızca akademik bir araştırma konusu olmaktan çıkıp günlük yaşam, endüstri ve kamusal hizmetlerde aktif rol aldığını belirten Doç. Dr. Gürkan Kavuran, Türkiye'nin 11. Kalkınma Planı ve Ulusal Yapay Zek Stratejisi ile yapay zek teknolojilerine yönelik önemli adımların atıldığını ifade etti.
Yapay zeknın insan zeksını taklit edebilen, öğrenme, problem çözme ve karar verme süreçlerinde etkili bir teknoloji olduğunu belirten Doç. Dr. Kavuran, bu sistemlerin gözlem yaparak öğrenmeyi, verilere dayanarak karar vermeyi ve karmaşık görevleri yerine getirmeyi sağladığını vurguladı.
‘Yapay zek artık yalnızca akademik çalışmalarla sınırlı değil’
Doç. Dr. Kavuran, ‘Yapay zek artık yalnızca akademik çalışmalarla sınırlı değil; endüstriyel üretimin, sağlık hizmetlerinin, tarım teknolojilerinin ve çevre izleme sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.’ İfadelerini kullandı.
‘İnsanla iş birliği içinde çalışan robotlar, güvenliği ve verimliliği artırıyor’
‘Yapay zek destekli robotlar artık yalnızca fabrika ortamlarında değil; evlerde, hastanelerde, tarım alanlarında ve afet bölgelerinde de görev alıyor.’ diyen Kavuran, ‘İnsanla iş birliği içinde çalışan robotlar, güvenliği ve verimliliği artırıyor.’ dedi.
‘Tanı süreci daha hızlı, daha doğru ve daha erişilebilir hale gelmektedir’
Yapay zeknın belki de en hızlı gelişim gösterdiği alanlardan birinin sağlık sektörü olduğunu kaydeden Kavuran, ‘Görüntü işleme teknikleri ile erken teşhis, kişiye özel tedavi planlarının oluşturulması ve hasta takibi gibi konularda yapay zek sistemleri, hekimlere büyük destek sağlamaktadır. Yapay zek sayesinde tanı süreci daha hızlı, daha doğru ve daha erişilebilir hale gelmektedir.’ ifadelerine yer verdi.
‘Gıda güvenliği ve doğal kaynakların korunması açısından büyük avantajlar sunmaktadır’
Kavuran, ‘Tarım teknolojileri ise, yapay zeknın sürdürülebilirlik açısından ne denli kritik bir rol üstlenebileceğini göstermektedir. Akıllı sulama sistemleri, hastalık tahmini, verim optimizasyonu gibi uygulamalar, gıda güvenliği ve doğal kaynakların korunması açısından büyük avantajlar sunmaktadır.’ şeklinde konuştu.
‘İklim değişiklikleri, hava kalitesi ve afet erken uyarı sistemlerinin takip edilebilebiliyor’
Büyük veri analizleri sayesinde iklim değişiklikleri, hava kalitesi ve afet erken uyarı sistemlerinin takip edilebildiğini aktaran Kavuran, ‘Çevre ve iklim konularında da yapay zek, büyük veri analizi yoluyla iklim değişikliğini izleyebilmekte, hava kalitesini tahmin edebilmekte ve afet erken uyarı sistemlerini desteklemektedir. Bu sayede daha yaşanabilir bir çevre için bilimsel temelli çözümler geliştirmek mümkün olmaktadır.’ diye kaydetti.
Kavuran, ‘Üretim ve otomasyon süreçlerinde ise yapay zek, Endüstri 4.0'ın temel taşını oluşturmaktadır. Arıza tahmini, kalite kontrol, enerji verimliliği ve esnek üretim hatları gibi birçok konuda yüksek katma değer sağlamaktadır.’ dedi.
Doç. Dr. Kavuran, yapay zeknın sadece teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda etik, hukuki ve toplumsal sorumluluklarla ele alınması gereken bir dönüşüm olduğunu belirtti.
‘Cep telefonları ve tabletleri kullanan küçük yaştaki çocuklarımız için büyük tehlikeler arz etmektedir’
Özellikle ChatGPT ve benzeri GAN sistemlerinde üretilen sahte görseller ve biyometrik veri güvenliği konularının büyük riskler taşıdığını ifade eden Doç. Dr. Kavuran, şöyle devam etti:
‘Cep telefonları ve tabletleri kullanan küçük yaştaki çocuklarımız için bu tip uygulamalar büyük tehlikeler arz etmektedir. Sanal ortamda birçok gerçek olmayan ve yanıltıcı veri dolaşmakta, bu durum kişisel veri güvenliği açısından ciddi sorunlara yol açabilir.’
Kavuran, ‘Ülkemizin 11. Kalkınma Planı kapsamında yapay zek öncelikli teknoloji olarak kabul edilmiş olup, yerli üretimin artırılması, verimliliğin yükseltilmesi ve kamu hizmetlerinde yapay zek kullanımına yönelik politikalar hayata geçirilmiştir. Ayrıca, Ulusal Yapay Zek Stratejisi ile uzman yetiştirme, AR-GE desteği, veri erişimi ve uluslararası iş birlikleri gibi alanlarda somut adımlar atılmaktadır.’ ifadelerini kullandı.
‘Görevimiz, bu süreci sağduyulu bir şekilde yönlendirmek ve toplumun her kesimi için faydaya dönüştürmektir’
Turgut Özal Üniversitesi olarak Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Tıp Fakültesi'nde yapay zek destekli projelere imza attıklarını belirten Kavuran, son olarak şunları söyledi:
‘Yapay zek geleceğimizi dönüştürme potansiyeline sahiptir. Ancak bu dönüşümün insan odaklı, etik temellere dayalı ve sürdürülebilir olması gerekmektedir. Bilim insanları, mühendisler ve karar vericiler olarak görevimiz, bu süreci sağduyulu bir şekilde yönlendirmek ve toplumun her kesimi için faydaya dönüştürmektir.’