Ana Sayfa Blog

Uçar'dan Gençlere Altın Öğütler|Kadın erkekleşmemeli, erkek kadınlaşmamalı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Merhum Timurtaş Uçar'ın (Timurtaş Hoca) eşi Mevlüde Uçar, Örnek bir ailenin tanımının ne olduğu, örnek aile oluşumunun önündeki en büyük engellerin hangilerinin olduğu, son yıllarda aile mevhumuna yönelik artan saldırılara karşı ne tür tedbirlerin alınması gerektiği ve örnek bir aile oluşumu için başta gençler olmak üzere tüm kesimlerin neler yapması gerektiği ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

‘Eşlerin şartsız ve nedensiz birbirlerine bağlılık göstermesi gerekir’

Örnek ailenin fedakrlık, sevgi ve karşılık beklemeden gösterilen saygı temelli olması gerektiğini belirten Mevlüde Uçar, gençlerin evlilik öncesinde sadece fiziksel kriterlere değil, fikir ve duygu birlikteliğine odaklanmalarının önemine dikkat çekti.
Günümüzde birçok gencin evliliği sadece bireysel mutluluk üzerinden değerlendirdiğini ve bunun aile birliğini zayıflatabileceğini ifade eden Uçar, ‘Gençler, evlenecekleri kişinin sadece fiziki özelliklerine bakarak karar vermemeli. Öncelikle fikir ve zikir birlikteliğine dikkat etmeli, birbirlerini ne kadar mutlu edebildiklerini ve faydalı işlere ne ölçüde imza atabileceklerini düşünmeliler.’ ifadelerini kullandı.

‘Günümüz gençliği evlendiği zaman, eşinin ailesini yok sayıyor’

Aile bağlarını korumanın önemine dikkat çeken Uçar, evlilikte sadece eşlerin değil, ailelerinin de uyum içinde olması gerektiğini belirterek, ‘Senin annen benim annem, benim annem senin annen! Günümüz gençliği evlendiği zaman, eşinin ailesini yok sayıyor. Ancak o aileyi sevmesi ve saygı göstermesi gerek, çünkü delikanlının annesi, ileride çocuklarının büyükannesi olacak.’ dedi.

Evlilikte denge ve değerlerin önemi

Evlenecek bireylerin, aile yapısını kabul etmeleri gerektiğini vurgulayan Uçar, eşlerin birbirlerinin eksikliklerini sevgi ve merhametle tamamlamaları gerektiğini dile getirdi.

Uçar, evlenecek olan gençlere şu tavsiyelerde bulundu:

‘Kayınvalide ve kayınbabanın eksikliklerini ve hatalarını kendi ailesi gibi kabul etmek. Eşiyle zor zamanları paylaşmaya hazır olmak, maddi ve manevi değişkenlikleri göğüslemek. Aile büyüklerine saygı göstermeyi ilke edinmek. Ev içinde 'ben' değil, 'biz' bilincini benimsemek gerekir. Örnek bir ailede bireyler, fedakrlık göstermeyi ve birbirlerine koşulsuz destek olmayı bilmelidir. Birbirlerini düzeltmek için değil, sevgi ve merhametle destek olmak için evlenmelidirler.’ dedi.

Evlilikte Hazreti Hatice'nin örnekliği

Uçar, aile içinde Hazreti Hatice'nin Hazreti Muhammed'e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) olan desteğinin örnek alınması gerektiğini ifade ederek, ‘Allah Resulü, Hira Mağarası'ndan eve geldiğinde Hazreti Hatice, ona 'Rabbim seni zayi etmez, sen iyilerin en iyisisin' diyerek destek vermişti. Eğer ona 'Neden dağda vakit geçiriyorsun?' deseydi, İslam bu kadar güçlü yayılabilir miydi?’ diye sordu.

Uçar, evliliğin sadece iki kişi arasındaki anlaşmadan ibaret olmadığını, daha geniş bir toplumsal ve dini bilinç gerektirdiğini belirtti.

Evlilikte anne ve babanın rolüne dikkat çeken Uçar, çocuk yetiştirme sürecinde ebeveynlerin istişare içinde karar vermesi gerektiğini dile getirerek, ‘Ne zalim bir baba olsun ne şefkatli bir anne. Anne ve baba istişare etmeli ve çocuklarına birlikte yön vermelidir.’ dedi.

Ailede sorumlulukların adil şekilde dağıtılması gerektiğini belirten Uçar, kadının annelik görevini üstlenmesi, erkeğin ise baba olarak sorumluluklarını bilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘Örnek bir ailenin oluşması için 'Kadın, erkekleşmemeli; erkek, kadınlaşmamalı.' Cenab-ı Allah kadına Cemal sıfatı, erkeğe Celal sıfatı vermiştir. Allah'ın emriyle her ikisinin buluşmasında Kemal sıfatlı nesiller oluşacak. Bu nedenle herkes kendi dairesinde sorumluluklarını yerine getirmeli.’
Evlenecek gençler mutlaka bir davaya sahip olmalı

Evliliğin sadece iki kişinin mutluluğu değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Uçar, gençlerin evlilik öncesinde hayata dair bir dava ve hedefe sahip olmalarının önemine dikkat çekerek, ‘Evlenecek gençler mutlaka bir davaya sahip olmalı. Eğer eşin bu davaya omuz veriyorsa, onunla evlenmelisin. Ama bir kişinin davası yoksa, sadece geçici arzulara dayanarak evlilik yürümeyecektir.’ dedi.

Evlilikte sorumluluk bilinci üzerine konuşan Uçar, rahmetli Timurtaş Hoca ile nikah sürecinde yaşadığı diyaloğu örnek göstererek, evliliğin bir dava bilinci gerektirdiğini belirtti.

Uçar, ‘Nikah akdimiz sırasında Timurtaş Hoca bana şu soruyu sordu: 'Hanımefendi, ben size eşim olasınız diye talip değilim. Çocuklarımın anası olasınız diye de talip değilim. Ben ümmetin anası olmaya gücünüz yeter mi, yetmez mi? Çünkü ben davama gönül vermiş bir delikanlıyım. Bugün belki serbestim ama yarın zindana düşeceğim. Gençlere analık etmeye gücünüz var mı? Eğer benim davam senin davan ise buyur nikaha.' dedi.

Rahmetli Hoca Efendi 'Analar durmaz, analar yorulmaz!' derdi.

Bu anlamlı soru üzerine nikah akitlerinin gerçekleştiğini belirten Uçar, ‘Rahmetli Hoca Efendi 'Analar durmaz, analar yorulmaz!' derdi. Yıl 1970 ve hanımlara vaaz eden, onlarla meşgul olan, onları bir araya toplayan yok. Hoca efendi 'Sen anasın ve analar rahatını düşünmez. Bu hanımlar ile beraber olmalısın.' derdi. Rahmetli Hoca Efendi'nin sesi her an kulağımda gibi hissediyorum. O günden beri birileri 'Validem gençlerle beraber olmak istiyoruz sağlık sıhhatiniz yerinde mi?' diye sorduklarında, 'evet' diyorum. Çünkü benim ağrıyan hiçbir yerim benim önceliğim değil, madem ki gençler istiyor ümmetin bana ihtiyacı varsa ben onların yanındayım. Bu gayretle ayak durmaya çalışıyorum.’ dedi.

Evlilik konusunda önemli tavsiyelerde bulunan Uçar, gençlerin evlilik kararı alırken yalnızca maddi ve sosyal durumları değil, ideallerini ve davalarını da göz önünde bulundurmaları gerektiğini ifade etti.

Gençler, evliliğe sadece bireysel mutluluk açısından bakmamalı

Gençlerin evlilik öncesinde değerleri, inançları ve toplumsal sorumlulukları gözeterek karar vermeleri gerektiğini vurgulayan Uçar, ‘Gençler, evliliğe sadece bireysel mutluluk açısından bakmamalı. Kültürel ve dini değerlerine sahip çıkmalı, ailesinin ve toplumun bir parçası olarak kararlar almalı. Evlilikte sevgi, fedakrlık ve karşılık beklemeden gösterilen saygı esas olmalıdır.’ dedi.

Uzmanlardan bayram uyarıları

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı paylaşımda, Kurban Bayram'ında kırmızı et ile birlikte tatlılar ve hamur işlerinin de tüketim miktarı ve sıklığının arttığını hatırlatarak, ‘Özellikle obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet (şeker) hastalığı olan kişilerin beslenmelerine daha fazla dikkat etmesi gerekir. Bayram boyunca yiyecek seçiminize, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli olmasına dikkat edin’ şeklinde uyarıda bulundu.

Çiğ et doğranan kesme tahtasını ve bıçağı diğer gıdaları doğrarken kullanılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, şu tavsiyelerde bulundular ‘Bunları kullanmadan önce mutlaka su ve bulaşık deterjanıyla iyice yıkayın. Çiğ ete dokunduktan sonra mutlaka ellerinizi en az 20 saniye su ve sabunla yıkayın. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın. Çiğ eti oda sıcaklığında ve dış ortamda uzun süre bekletmeyin. Etleri birer yemeklik porsiyonlara ayırıp buzdolabı poşeti veya yağlı kğıt içinde buzlukta (-2C) birkaç hafta, derin dondurucuda (-18C) birkaç ay saklayabilirsiniz. Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edin, kızartma yönteminden ve fazladan yağ eklenmesinden kaçının’

Yüksekova'da sakatatların yol kenarına atılmasına tepki

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Bayramda kesilen hayvanların kalıntılarının gelişigüzel şekilde çevreye atıldığını gören vatandaşlar, duruma sert tepki gösterdi. Çevreye bırakılan atıkların kötü kokuya ve sağlık riskine neden olduğunu belirten köy sakinleri, bu tür duyarsızlıkların artık son bulması gerektiğini dile getirdi.

Kurban Bayramı'nın ardından ortaya çıkan çirkin manzara, özellikle yoldan geçen vatandaşların tepkisini çekti. Atıkların açık alanda bırakılmasının insan ve çevre sağlığına zarar verdiğini belirten köy sakinleri, ‘Bir de hiçbir şey olmamış gibi bırakıp gitmişler. Bu nasıl bir sorumsuzluk?’ ifadelerini kullandı.

Vatandaşlar, benzer durumların tekrar yaşanmaması adına yetkililerin denetimleri sıklaştırmasını ve bu tarz davranışlara caydırıcı cezalar uygulanmasını istedi. Özellikle bayram dönemlerinde çevre bilincinin artırılması gerektiğine dikkat çeken köylüler, ‘Her yıl aynı tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu işin bir standardı olmalı’ dedi.

Çocukların Hastane Korkusu Japon Balıklarıyla Azalıyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

İnsanlarla asırlardır iç içe yaşayan hayvanlar, insan hayatının kolaylaştırılmasında önemli rol oynuyor.

Teknolojinin henüz gelişmediği dönemde, at ve eşekler, insanlar için uzakları yakın ederken, öküzler tarım arazilerinin sürülerek gıda yetiştirilmesine ve dolayısıyla toplumun gelişimine yardımcı oldu.

Uzak coğrafyalardaki toplumların birbiriyle etkileşime geçerek yetiştirdiği ürünlerin ticaretini yapmada ve kültürlerarası diyaloğun oluşmasında hayvanların yadsınamaz bir rolü bulunuyor.

Toplumsal yaşamın önemli bir parçası olan büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığında ise köpekler, çoban görevi görüyor, besi hayvanlarını kurt ve tilki gibi vahşi hayvanlara karşı koruyor.

Yakın yüzyılda, evcil hayvanlar da bu destek ilişkisinin bir parçası haline geldi ve insanların fizyolojik engelleri aşmasını, psikolojik ve duygusal sorunları çözmesini destekler hale geldi.

Belirli eğitimlerden geçen köpekler, görme engelli bireylerin sokakta zarar görmeden yürümesine yardımcı olurken, kedilerle temasın bunalımdaki insanların sakinleşmesine ön ayak olduğu biliniyor.

Hayvanlar, zor dönemlerde duygusal ve psikolojik destek sağlıyor
İngiltere'deki Heriot-Watt Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dasha Garjfoner ile meslektaşlarının yayımladığı makalede, Kovid-19 pandemisi döneminde Malezya'da yapılan psikolojik bir test konu ediliyor.

Pandemi döneminde evcil hayvanı olan ve olmayan 448 Malezyalının karşılaştırıldığı makalede, evcil hayvan sahiplerinin ruh sağlığının önemli ölçüde daha iyi olduğu, olumsuz durumlarla daha iyi başa çıkabildiği ve karantina sırasında çok daha olumlu duygular yaşadıkları belirtiliyor.

Makalede, insanların sosyal olarak izole edildiği ve olumsuzluklarla veya olumsuz duygularla başa çıkmada zorluk çektiği durumlarda, evcil hayvanların ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahip olabileceği kaydediliyor.

İngiltere'deki İskoçya'nın Batısı Üniversitesi Tıp ve Yaşam Bilimleri Fakültesi Profesörü Katherin Sloman ile meslektaşlarının hazırladığı makalede de akvaryumdaki balıklarla ilgilenmenin insan psikolojisine etkisi irdeleniyor.

Makalede, akvaryumlardaki balıklarla etkileşimin insanlar için psikolojik ve fizyolojik fayda sağladığı belirtilerek, bu etkileşimin, kaygının azaltılması ve ağrıya karşı toleransın artması gibi sonuçlar ortaya koyduğu ifade ediliyor.

Japon balıklarıyla etkileşim hastanedeki çocukların korkularını hafifletiyor
Bingöl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Sarman ile meslektaşının ‘Journal of Pediatric Nursing’de yayımlanan makalesinde, Japon balıklarının hastanedeki çocuklara etkisi inceleniyor.

Sarman, AA muhabiriyle yaptığı çevrim içi mülakatta, kedi, köpek, tavşan, midilli ve yunus balığı gibi hayvanların insanların stres seviyesini azalttığına dair çalışmalar bulunduğuna işaret ederek, hastaneyi korkutucu ve yabancı bir ortam olarak gören çocukların kaygılarının giderilmesi için çalışma yürüttüklerini söyledi.

Bingöl'de bir çocuk hastanesinde yaptıkları 3 günlük bir çalışma kapsamında 8-10 yaş grubundaki 112 çocuğu iki gruba ayırdıklarını aktaran Sarman, ilk gruptaki çocukların odalarına küçük akvaryumlar içerisinde Japon balığı koyduklarını; sonrasında evlerine götürebilecekleri balıkların bakım ve besleme sorumluluğunu çocuklara verdiklerini ifade etti.

Sarman, araştırma gereğince balıklara bakma sorumluluğu verilmeyen çocuklarla karşılaştırıldığında, üç gün boyunca balıklarla ilgilenen çocukların hastanede yaşamış oldukları kaygı ve sıkıntıların azaldığını, duygusal ve psikolojik durumlarının bariz şekilde iyiye gittiğini paylaştı.

Sarman, çalışmanın verimliliği bakımından önceden psikiyatrik hastalık tanısı konmayan çocukların araştırmaya dahil edildiğini bildirdi.

Araştırmaya konu çocukların üç gün boyunca balıklarla etkileşime girerek paylaşımda bulunduğuna işaret eden Sarman, Japon balığı yerine farklı bir evcil hayvanın da çocuklarda aynı olumlu etkiyi uyandırabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Aynı çalışmayı dekorlu ve dekorsuz akvaryumlarla da yaptıklarını aktaran Sarman, dekorsuz akvaryumdaki balıkla ilgilenen hasta çocukların, dekorlu akvaryumdakine bakana kıyasla korku, kaygı ve stres puanlarının daha düşük çıktığını açıkladı. Sarman, bunun, çocuklarının dikkatini tek bir noktaya vermekle mümkün olduğunu söyledi.

Sarman, kırmızı yanaklı su kaplumbağaları ile de benzer bir çalışma yürüttüklerini belirterek, hastanedeki çocuklara damar yolu açılırken veya onlardan kan alınırken odaya getirdikleri su kaplumbağasını eldivenle eline alan çocukların ağrısının azaldığına dikkati çekti.

Babalar Günü ne zaman, hangi gün 2025? Babalar Günü haziranın kaçında?

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Babalar Günü, her yıl Haziran ayının üçüncü Pazar günü gerçekleştirilerek, babaların ve onlara rol model olan baba figürlerinin değerinin altının çizildiği özel bir kutlama günüdür. Bu anlamlı gün, babalara olan sevgi ve minnettarlığın ifade edilmesini sağlar. Peki, Babalar Günü ne zaman, hangi gün 2025? Babalar Günü haziranın kaçında?

Burcu Esmersoy'un eşi Nazım Akmandil kimdir, nereli, kaç yaşında? Burcu Esmersoy'dan kaç yaş küçük?

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Geçtiğimiz yıl İtalya’da evlenen Burcu Esmersoy, uzun süredir sosyal medyada paylaşmadığı eşi Nazım Akmandil ile bayramda sürpriz yaptı. Esmersoy, tatil pozunu “Bayramınızı ENİŞTEN dileklerimizle kutlarız” notuyla paylaştı. Peki Burcu Esmersoy'un eşi Nazım Akmandil kimdir, nereli, kaç yaşında? Burcu Esmersoy'dan kaç yaş küçük?

Filenin Sultanları, Çin sınavında

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

2025 FIVB Milletler Ligi'nde yoluna namağlup devam eden A Milli Kadın Voleybol Takımı, dördüncü maçında TSİ 14.30’da güçlü rakibi Çin ile karşılaşacak.

Ege Denizi'nde deprem riski artıyor: Uzmanlardan "hazır olun" uyarısı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

3 Haziran'da Marmaris ve Datça açıklarında yaşanan depremler, Ege Denizi’ndeki sismik hareketliliği yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, bölgenin jeolojik yapısı gereği her an büyük depremler üretebileceği uyarısında bulunuyor.

Mertens'in Ciro hakkındaki sözlerine eşi Kat Kerkhofs'tan tepki niteliğinde paylaşım!

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Dries Mertens’in “Oğlumun önceliği Napoli” açıklaması Galatasaray taraftarını şaşırtırken, eşi Katrin Kerkhofs’tan gelen Galatasaray formalı oğulları Ciro’nun fotoğrafı, sarı-kırmızılı taraftarlara umut verdi.

Ferdi Zeyrek 34 saattir yoğun bakımda: Ciddi organ hasarı ve elektrik yanığı var

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in elektrik akımına kapılarak ağır yaralanmasının ardından yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. Hastane Başhekimi Prof. Dr. İsmet Topçu, “Süreç zorlu, hasar büyük. İyi ya da kötü demek için erken” açıklamasını yaptı.