Ana Sayfa Blog

Antalya’da "Şafak-07" operasyonu

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Antalya İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması, suçların önlenmesi ve aydınlatılması amacıyla kent genelinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Muratpaşa ilçesinde 28 ayrı adrese eş zamanlı olarak “Şafak-07 Huzur-3” operasyonu düzenlendi.

İl Emniyet Müdürlüğü birimlerinin katılımıyla gerçekleştirilen operasyonda, yapılan aramalarda 7 adet pompalı tüfek, 2 adet ruhsatsız tabanca, 129 adet kartuş, 100 adet fişek ile 9 gram esrar ele geçirildi. Operasyon kapsamında 10 şüpheli şahıs hakkında adli ve idari işlem başlatıldı.

Mersinli çiftçiler sorunlarına çözüm istiyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Haber / Barış Çoban

Mersinli çiftçilerin üretim maliyetleri artarak devam ederken, ürettikleri ürünlerden elde ettikleri kar ise giderek azalıyor. Mazot, gübre, sulama ve ilaçlama ürünleri el yakar vaziyete ulaşmışken, çiftçiler kimi zaman ürün satamaz duruma dahi gelebiliyor. Mersinli çiftçilerin yaşadığı zorlukları Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz ile konuştuk. Türkiye’deki en zor işin çiftçilik olduğunu belirten Başkan Yılmaz, çiftçilerin sorunlarına çözüm istedi. Çiftçilerin yüksek üretim maliyetleri nedeniyle diğer ülkelerle yarışmakta zorlandığını vurgulayan Yılmaz, “Çünkü: Diğer ülkelerde üretim maliyetleri daha düşük olduğu için daha ucuza ürün satabiliyorlar” diye belirtti.

Antalya’da arıcılar kara kovanlarını yüksek kesimlerdeki yaylalara çıkardı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Akseki ve Manavgatlı bal üreticileri, sonbaharda yaptıkları hasadın ardından kovanlarını yöredeki Akseki’nin meşhur Çimi Yaylası, Göktepe, Alacabel, Bademli, Yarpuz yaylalarına taşımaya başladı. Üretilecek bal, meşakkatli çalışmaların ardından ağustos ayının sonlarında yapılacak hasat ile piyasaya sunulacak. İlkbaharda havaların yağışlı geçmesi ile bitki popülasyonunun çeşitlendiği yaylalarda üreticiler, bu yıl bal veriminin son iki yıla göre iyi olacağı görüşünde.

“Yarım asırdır arıcılık yapan Ahmet Arıcı”

Antalya’nın Akseki ilçesinde 50 yıldır arıcılık yapan üçüncü kuşak arıcı Ahmet Arıcı, atadan kalma 80 yıllık kara kovanlarını her yıl olduğu gibi Antalya’nın Akseki ilçesindeki bin 960 metre yükseklikteki meşhur Çimi Yaylası’na çıkardığını söyledi. Dedesinden kalma 80 yıllık tarihi kara kovanlarda 50 yıldır bal ürettiğini ve aynı zamanda bir geleneği de devam ettirdiğini söyleyen Arıcı, “Kara kovan balı çok kıymetlidir. Doğaldır. Üretilen kara kovan balı için siparişler yaylaya çıkmadan önce alınıyor. Yıl boyunca ise en fazla 4 kilogram üretilebiliyor” dedi.

“Kara kovan sayısı azaldı”

Atalarından kalan kara kovanların çok kıymetli olduğunu, fenni arıcılığın gelişmesi ve yayılması ile birlikte yöre kültürünün bir parçası olan kara kovan bal üretimi geleneğinin de yok olmaya başladığını dikkat çeken Arıcı, “Babam ve dedelerimiz hayatlarını arıcılık yaparak geçirdiler. Bizim çocukluğumuzda 200’den fazla kara kovanları vardı. Kara kovanlar bize atalarımızdan kalan bir yadigardır. Kendim hobi olarak yapmama rağmen 200 civarında kovanım var. Bu kovanlardan 80 tanesi dedemden kalan kara kovanlardır. Eskiden Çimi Yaylası’na binlerce kara kovan konurdu. Kara kovan sayısı giderek azalıyor. Yeni nesil fenni arıcılığa yöneldi” diye konuştu.

“Çimi Yaylası’nda 2 bine yakın çiçek türü olduğu biliniyor”

Çimi Yaylası’nda yapılan araştırmalarda yaklaşık 2 bine yakın çiçek türü olduğunun altını çizen Arıcı, “Biz buraya ilkbaharda çıktığımızda rengarenk çiçekler doğayı süslemektedir. Burası yaklaşık 2 bin metre rakımlıdır. Buranın her tarafı doğaldır. Burada ekili alan yoktur. En yakın ekili alan 17 kilometre Akseki bölgesindedir. Her yerde doğal organik bal satılıyor ama burada ekim dikim yapılan bir yer olmadığından tamamen her şey doğal ve organiktir. İnsanlar bu bilinçle burada organik bal üretmektedir. Balın her türlü derde dermandır. Bal şifadır. Sağlık için üretilmektedir. Biz o niyetle arıcılık yapıyoruz. Bal alan vatandaşlar çok güvendiği insanlardan bal almalıdır. Dünyada en güzel besin budur” diye konuştu. Ahmet Arıcı, kara kovanı ise şöyle tarif etti:

“Top kovanın içinde hazne dediğimiz bölüm vardır. Önüne 7 tane petek koyuyoruz. O kışın kendisine kalıyor. Arı onu kışın yedikten sonra arı kendi doğal ürününü arkaya doğru yapmaya çalışır. Yalnız belirli bir zamana kadar içinde yavru yapar. O yavrunun içinde kabuk bırakıyor. Sır dediğimiz olay odur. Esas orijinal olan bu baldır. Yılda 2 veya 3 kilogram, en fazla 4 kilogram kadar bal oluyor. Gerçek bal dediğimiz budur. Şifadır. Bunların dışını özel çamurla sıvarız. Bakımı oldukça zordur. Her şey doğaldır. İçindeki petekler her şey doğadan gelen ürünlerle yapılmıştır.” Arıcı, Çimi Yaylası’nda üretilen balın özelliğini ise şalba otu, sütleğen ve geven bitkisinin birleşiminden kaynaklandığını ifade etti.

“Arıcılığı çocuk yaşlarda öğrendim”

75 yaşındaki Hasan Arıcı, arıcılığın dedelerinden kalma olduğunu ve üçüncü kuşak arıcı olduğunu söyledi. Geçmiş yıllara göre bu yılki beklentilerinin çok daha iyi olduğunu anlatan Arıcı, “Son iki yıldır mevsimlerden dolayı bal alamadık. Arıcılığı çocukluk yıllarımda öğrendim. 20 kovan arım var. Elde ettiğim balın ihtiyacım kadar olanı alıp, fazlasını ise satıyorum. Bizim Çimi Yaylası’nın balı hiçbir zaman pazara çıkmaz. Her zaman siparişi kovandan çıkmadan alıyoruz. Burası bin 750 rakımındadır. Çimi Yaylası’nda bitki örtüsü oldukça fazladır. Sütleğen, keven, şalba gibi çok önemli bitkiler var. Yüksek kesimlerde binlerce bitki türü var. Saha çok geniş” dedi.

“Doğa canlı. Beklentimiz geçtiğimiz yıllara göre yüksek”

Arı kovanlarını her yıl olduğu gibi 1970 rakımlı Çimi Yaylası’na aynı noktaya koyduklarını anlatan Arıcı, “Mayıs sonu gibi arılarımızı yayladaki yerlerine getirdik. Bahar yağmurları oldukça iyi geçti. Doğada bitkiler canlı. Çiçeklerin biri geçerken, bir diğeri açıyor. Geçen son iki yıla göre bu yıl beklentimiz çok fazla. İnşallah hava şartlarında bir aksilik olmazsa iyi bal alacağız” şeklinde konuştu.

MHP ve DEM Parti ikinci kez bayramlaştı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Kurban Bayramı’nın ikinci gününde siyasi partiler arasında bayramlaşma programı gerçekleşiyor. MHP heyetinde Zuhal Topcu başkanlığında heyet ile DEM Parti’de MYK Üyesi Cemile Turhallı Balsak, PM Üyesi Fatma Koçyiğit Öner ve Milletvekili Zülküf Uçar’dan oluşan heyet bayramlaştı.

Bayramların barışın konuşulduğu ve sağlandığı süreçler olduğunu aktaran DEM Parti Milletvekili Uçar, barışa dair de güçlü bir iradenin çıktığını ifade ederek, “Bu noktada barışa da demokrasiye de sahip çıkmamız gereken bir süreçteyiz. Sayın Bahçeli’nin öbür tarafta komisyon noktasındaki çıkışı da çok değerliydi. Komisyonun kurulması hem sürecin toplumsallaşması açısından hem de bu sürecin hukuki boyutuyla zeminini sağlamlaştırma açısından önemliydi” ifadelerine yer verdi.

“Artık kangren haline gelen bu problemin de çözülmesi lazım”

Liderliğin en temel özelliklerinden bir tanesinin kararlı ve tutarlı olunması olduğunun altını çizen Topcu ise, “O zaman ne söylediyse aynen dikkat ettiyseniz tutarlı bir biçimde bunları devam ettirdi. Tabii bütün her şeyi bir kenara bırakıp eğer ülkenin geleceği bu milletin bu devletin geleceği söz konusu olduğunda kararlılıkla tutarlılıkla yapılması lazım. Tabii bu işin demin ifade ettiğiniz gibi bir tek Milliyetçi Hareket Partisi’yle yapılması da mümkün değil. Sizler de gerçekten önemli destek verdiniz. Biz de teşekkür ediyoruz. Dün yine Sayın Liderimizin bayram mesajında Sayın Alparslan Türkeş’in mezarından yaptığı çağrıda, ‘Evet, bu herkesin bütün partilerin Türkiye partisi olması lazım ve bunun için de çalışılması lazım.’ Burada siyaset yapıyoruz, burası için bu millet için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ve çözüm yeri de neresi aslında meclis. Orada bir uzlaşı içine girilmesi lazım. Artık kangren haline gelen bu problemin de çözülmesi lazım. Çok güzel başlangıçlar yapıldı ve devam da ediyor aslında. Başladı artık. Onun için de bütün gayretler de görülüyor. Kimlerin ne yaptığı, nasıl bir çaba içerisinde olduğu. Biz de size çok teşekkür ediyoruz. Zaten artık meclise de geçtikten sonra olayın daha hızlı bir şekilde devam edeceğini de düşünüyoruz” diye konuştu.

Bolu’da kurbanlık dana tarlaya kaçtı, köylüler seferber oldu

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Bolu’da Kurban Bayramı’nın ilk günü sahibinin elinden kaçan dana paniğe sebep oldu. Köyde kısa süreli bir hareketlilik yaşanırken, dana uzun uğraşlar sonucu yakalandı.
Olay, dün Kızılağıl köyünde meydana geldi. Bayram namazının ardından kesime hazırlanırken sahibinin elinden kurtulan kurbanlık dana, köy çevresindeki tarlalara doğru kaçmaya başladı. Durumu fark eden köylüler, kaçan danayı yakalamak için seferber oldu. Yaklaşık bir saat süren kovalamacanın ardından dana, yorularak ormanlık alanda yakalandı. Köylüler tarafından kontrol altına alınan hayvan, kesim alanına götürüldü. Kaçış anları ve kovalamaca, vatandaşların cep telefonu kameralarına yansıdı.

Reyhanlı’da açık alana bırakılan kurban atıkları temizlendi

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Reyhanlı ilçesinde Kurban Bayramı’nda kurban keserek görevlerini yerine getiren bazı vatandaşlar, hayvanların derilerini ve iç organlarını uyarıları dikkate almayarak açık araziye bıraktılar. Bayramın 1. günü boyunca Reyhanlı Belediyesi zabıta ekipleri tarafından yapılan uyarılarını dikkate almayan vatandaşlar çevre kirliliğine sebep oldular. Vatandaşlar tarafından doğaya bırakılan hayvan kalıntıları, ekipler tarafından temizlendi.

Van’da yüzme havuzuna yoğun ilgi

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Van’da 2012’den beri hizmet veren olimpik yüzme havuzu, yaz kış vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.
Van’da İpekyolu ilçesi Seyit Fehim Arvasi Mahallesi’nde 2012 yılında hizmete açılan olimpik yüzme havuzu, yoğun ilgi görüyor. Ulusal ve uluslararası yarışlara ev sahipliği yapabilecek standartlarda 50 metre uzunluğu, 25 metre genişliği, 3 metre derinliği ve 2,5 metrelik 10 kulvarı bulunan yüzme havuzunda, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce öğrencilere yüzme antrenörleri eşliğinde yüzme eğitimleri veriliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan protokol çerçevesinde 6 yıl önce Van’da başlatılan “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesi çerçevesinde 2024 yılında 56 bin 478 kişinin yüzme öğrendiği belirtildi.
Kent genelinde 6-65 yaş arası herkesin projeden faydalandığını ifade eden Van Olimpik Yüzme Havuzu Tesis Amiri Ayhan Tekçe, “Havuzumuz sabah 07.00’den akşam saat 22.00’a kadar hizmet veriyor. Şu an aşırı bir ilgi var. Özellikle çocuk ve yetişkinlerde adeta bir rekabet söz konusu. Her ilçede hatta bazı ilçelerde 2 havuzumuz olmasına rağmen bu kadar ilgi bizi şaşırtıyor” dedi. Van’da 13 havuzun olduğunu ve hedeflerinin bunu 23’e tamamlamak olduğunu vurgulayan Tekçe, “Van’ı yüzmenin başkenti yapmak istiyoruz. Şu an 13 havuzumuz aktif halde bunu 23’e tamamlamaya çalışıyoruz. “Yüzme bilmeyen kalmasın” projesi çerçevesinde 7 den 70’e hizmet ediyoruz. Ayrıca burada sporcularımız ve masterlere yönelik de eğitimlerimiz sürüyor. Yaklaşık 20 gün önce federasyon yarışmalarına 12 sporcumuz gitti ve 12 sporcumuz da madalyayla döndü. Türkiye finallerine çıkan sporcularımız ve semt sporcularımız da var. Tabii havuzlarımızda tecrübeli antrenör ve cankurtaranlar eşliğinde eğitimlerimiz yapılıyor” diye konuştu.
Çocuklar ise yüzmeyi çok sevdiklerini ve bu imkanı sunan yetkililere teşekkür ettiklerini söyledi.

Parmak büyüklüğünde geyik göceği görüldü: Cezası 557 bin TL

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Türkiye’de Hatay Amanos Dağları’nda yaşadığı bilinen, akademik çalışmalara konu olan ve doğada ekolojik denge açısından büyük öneme sahip geyik böceği, Adana Feke’de bir köy evine girdi. Neredeyse parmak büyüklüğünde olan ve görenleri ürküten geyik böceği dikkat çekti. Yöre sakinlerini bu mevsimde zaman zaman gördükleri böceğe ’boynuzlu karınca’ dediği öğrenildi.

Zarar verilmesi ve ticareti yasak cezası: 557 bin TL

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün de, türün yaşam alanlarını genişletmek için çalışmalar yaptığı böceğin doğa dostu olduğu belirtildi. Boynuzları ve iri yapısıyla farklı bir görünüme sahip olan geyik böceğinin orman ekosistemlerinde ’çiftçi’ görevi üstlenerek toprağın sağlığına katkı sağladığı bildirildi. Koruma altındaki böceği bilerek öldüren ve ticaretini yapanlar için ise cezasının 557 bin 212 TL olduğu bildirildi. Daha önce, Japonya’da evcil hayvan olarak beslenen ve koleksiyonlarda değerlendirilen bazı geyik böceklerinin 15 bin ile 100 bin dolar arasında satıldığı gündeme gelmişti.

“Yöre halkı ’boynuzlu karınca’ diyor

Feke’deki evinde geyik böceğini bulan Emine Çağlar, “Yazın bu böcek evimize her zaman gelir. Elimizle tutamayız, sert şekilde ele yapışır. Dışarıdan gelenler korkar ama biz köylüler alışığız. Akşam ışığa daha çok gelir. Biz buna ’boynuzlu karınca’ deriz. Meğer asıl adı geyik böceğiymiş. Böyle böceklere zarar vermeyeceksin, seveceksin, kıymayacaksın. Sana bir şey yapmazlar. Eline yapıştı mı kolay kolay bırakmaz, ama canını yakmadan doğaya salacaksın” diyerek bilgi verdi.

Karapınar’da otomobil beton direğe çarptı: 5 yaralı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Konya’nın Karapınar ilçesinde otomobilin beton direğe çarpması sonucu 5 kişi yaralandı.
Kaza, Cumhuriyet Mahallesi Kurtbasan kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İ.G. idaresindeki 34 NGJ 814 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu beton direğe çarptı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada sürücü İ.G. ile araçta yolcu olarak bulunan R.N., Ü.Ö., F.E.Ü. ve N.G. yaralandı. Yaralılar, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla Karapınar Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kaza ile ilgili tahkikat başlatıldı

Sivas’tan ölüm haberi endişeyi artırdı: Mersin’de yaz pikniklerine kene uyarısı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


Haber / Ceren Seyran İnan

Sivas’ta geçtiğimiz günlerde yaşanan ölümle sonuçlanan kene vakası, kenelerin ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Vücuduna yapışan keneleri yanlış yöntemlerle çıkartmaya çalışan bir kişi, 10 gün içinde yaşamını yitirdi. Bu olayla birlikte Sivas’ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 6’ya yükseldi.

Uzmanlar kene yapışması konusunda uyarılarını tekrarladı. Kene ısırması durumunda yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

“Keneyi ezmeyin, yakmayın veya alkolle çıkarmaya çalışmayın. Bu yöntemler virüsün vücuda yayılmasına neden olabilir.

Kene kesinlikle çıplak elle çıkarılmamalıdır. Temas halinde virüs bulaşabilir.

Kene, bir pens veya ince uçlu cımbız yardımıyla, vücuda en yakın noktadan tutulup, yavaşça ve dik şekilde çekilerek çıkarılmalıdır.

Kene çıkarılamıyorsa ya da çıkarıldıysa bile en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”

KKKA Nedir?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler aracılığıyla bulaşan ve yüksek ateş, halsizlik, kas ağrısı, burun ve iç organlardan kanama gibi belirtilerle seyreden ölümcül bir viral enfeksiyondur. Erken teşhis ve tedavi hayat kurtarır. Uzmanlar, özellikle temmuz-ağustos aylarında vaka sayılarında artış beklendiğini ifade ederken, piknik ve doğa gezilerinin keyifli anlara dönüşmesi için bilinçli davranmanın önemini hatırlatıyor.