Raporda, bir polis memurunun hayatını kaybettiği olay sonrası 51 kişinin “örgütle irtibat” iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından yaşananlar, işkenceye zemin hazırlayan uygulamalar olarak değerlendirildi. Bu durum, güvenlik uygulamalarında keyfiyetin ve hak ihlallerinin boyutuna ilişkin çarpıcı örneklerden biri olarak gösterildi.
Baro, sadece Halfeti olayına değil, Türkiye genelinde gözlemlenen yapısal sorunlara da raporda geniş yer verdi. Gözaltında avukata erişimin kısıtlanması, tarafsız doktor muayenesinin sağlanamaması, işkence suçlarının daha hafif suçlarla ikame edilmesi ve takipsizlik kararlarının yaygınlığı, öne çıkan sorunlar arasında yer aldı.
Şanlıurfa Barosu’nun oluşturduğu izleme ve raporlama komisyonlarının çalışmaları, İstanbul Protokolü’nün uygulanması için düzenlenen eğitimler ve yerel savunuculuk faaliyetleri de raporda örnek uygulamalar olarak sunuldu.
Baro tarafından sunulan bu katkı, BM İşkence Özel Raportörü’nün hazırlayacağı tematik raporun Ekim 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80. oturumunda değerlendirilecek. Bu gelişme, Türkiye’de bölgesel baroların uluslararası insan hakları mekanizmalarına katkı sunma kapasitesini ortaya koyması bakımından önemli bir adım olarak görülüyor.