Şehirleşmenin doğaya etkilerini azaltmayı hedefleyen bu proje, özellikle arıların ekosistemdeki rolüne dikkat çekiyor. Proje, arıların ve diğer polen taşıyıcıların korunmasına yönelik çözümler sunarken, şehirlerdeki insanların ekolojik dengeye katkı sağlaması için bir model oluşturmayı amaçlıyor.

Bir TEMA gönüllüsü olarak faaliyetlere katılan ve daha önce “İstanbul’un Çiçek Haritası” bildirisi yayınlanan Ece Akdoğan, “Biyoçeşitliliğin, geleceğimizin anahtarı olduğuna inanıyorum. Arılar gibi küçük ama kritik canlıların korunması, ekosistemin sürdürülebilirliği için hayati önem taşıyor. Bu proje sayesinde hem verdiğim seminerlerle öğrencileri hem de tasarladığım duvar resimleri ve dijital çalışmalarla çevremizdeki insanları bu konuda bilinçlendirmek istedim.” sözleriyle projesinin amacını ifade etti.

Ataşehir Belediyesi ve Atatürk mahallesi muhtarlığının destekleriyle, İstanbul Fuat Sezgin Bilim ve Sanat Merkezi resim bölümü ve farklı liselerden öğrencilerin bir araya getirilerek hayata geçirilen duvar resimlerinde, doğal yaşamı simgeleyen canlı ve ilgi çekici tasarımlar yer aldı.

Ataşehir sokaklarını gezerken sizler de bu resimlere rastlayabilrisiniz. Öğrenciler, yaratıcı çalışmalarıyla duvarlara hayat verirken, aynı zamanda dağıttıkları broşür ve pankartlarla biyoçeşitliliğin önemine dair güçlü bir mesaj iletti. Proje kapsamında gerçekleştirilen seminerlerde ise öğrencilere biyoçeşitliliğin ekosistemdeki önemi, arıların şehir yaşamındaki rolü ve yabani arılar için arı evi yapımı gibi pek çok önemli bilgi anlatıldı.

Çalışmanın “EcoCall” isimli podcastinde, şehirleşmenin ekolojik denge üzerindeki etkileri ele alınırken, bireylerin sürdürülebilir bir yaşam için alabileceği basit ama etkili adımlar paylaşılarak daha geniş bir kitleye ulaşıldı. Projenin sosyal medya ayağı da büyük ilgi gördü. Açılan “ecocall_365” isimli Instagram hesabında, Arı evi yapımı kitapçığı, çiçeklendirme çalışmaları, duvar resimleri ve bilgilendirici içerikler paylaşılarak, proje uluslararası bir boyut kazandı.

Doğanın dertlerini kendine dert edinen ve çözüm arayan, insanları da yaptığı projeler ile harekete geçirerek farkındalık oluşturmayı amaç edinmiş genç bir lider olan Ece Akdoğan, “Geleceğimizi inşa etmek hepimizin atacağı küçük adımlar sayesinde olacaktır. Biyoçeşitliliğimiz şehirleşmenin artması ile tehlike altındadır, pek çok bitki türü ve arılar gibi pek çok kilit taşı canlılar yok olmaktadır ve biz bu gidişe uğraşlarımızla son verebiliriz. Yaptığımız arı evlerini yaygınlaştırarak, farklı çiçek ve bitki türlerini çoğaltarak, doğal yaşamı canlı tutabilir ve ekolojik dengeyi koruyabiliriz.

Proje, sadece ekolojik farkındalık oluşturmakla kalmadı, aynı zamanda bu süreçte çok eğlenen katılımcı arkadaşlarıma çevreyle ilgili önemli bir sosyal sorumluluk deneyimi kazandırdı.

Ece Akdoğan son olarak, Bu yolda kararlılıkla çalışmalarımızı büyüteceğim.  Ekosistemi korumak ve sürdürülebilirliği için çalışmak hepimizin sorumluluğudur ve bu sorumluluğu yaşam biçimine dönüştürmeliyiz.” sözleriyle çağrıda bulundu.

Bağımlılıklarla mücadelede önemli çalışmalar gerçekleştiren Yeni Hayat Gençlik Merkezi; günlük hayatın stresinden uzaklaşıp, sağlıklı ve zinde kalmak isteyen Ataşehirlileri sporu yönlendirmek için pilates eğitimlerini 2025 yılıyla birlikte sürdürüyor.

Ücretsiz olarak gerçekleşecek olan yeni pilates eğitimlerine, 28 – 60 yaş aralığındaki Ataşehirliler katılabilecek. Pilates eğitimleri için, 9 Ocak Perşembe günü başlayacak kayıt başvuruları, Yeni Hayat Gençlik Merkezi’ne yapılacak.  

Detaylı bilgi ve randevu almak için, Ataşehir Belediyesi’nin 0216 570 5000 numaralı Çağrı Merkezi’nin 1966 dâhili hattı üzerinden iletişim kurulabilir. 

Adres:
Mevlana Mahallesi Hüseyin Ağırman Sokak No:1/A
(Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Parkı içerisinde)

İletişim:
0216 570 5000 (Dahili: 1966)

Not: Kayıt ve detaylı bilgi için Yeni Hayat Gençlik Merkezimizle iletişime geçebilirsiniz.

Ataşehir Belediyesi, yeni yılın ilk ayında hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik keyifli etkinlikler hazırladı. 2025 yılına birbirinden eğlenceli kültür – sanat faaliyetleriyle giriş yapan Ataşehir Belediyesi, 7’den 70’e herkesi ocak ayı boyunca her hafta sonu birbirinden farklı etkinliklerle buluşturacak.

İlk etkinlik, 4 Ocak Cumartesi günü, Düştepe Oyun Müzesi’nde gerçekleşecek “Kilden Tablo Atölyesi” ile başlıyor. Çocukların hayal gücünü geliştirecek bu etkinlik, onlara farklı bir sanat dalı deneyimleme fırsatı sunacak.

5 Ocak Pazar günü ise yine Düştepe Oyun Müzesi’nde “Mono Baskı Atölyesi” düzenlenecek. Çocuklar, baskı sanatını keşfederek kendi tasarımlarını yaratacak.

11 Ocak Cumartesi günü; Düştepe Oyun Müzesi’nde “Kâğıttan Dönme Dolap Yapım Atölyesi” ve İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde “Önüm, Arkam, Sağım, Solum, Doğa Yaratıcı Drama ve Felsefe Atölyesi” ile iki farklı etkinlik düzenlenecek. Çocuklar, hem eğlenceli bir şekilde doğayı keşfedecek hem de yaratıcı drama çalışmalarıyla kendi dünyalarını ifade etme şansı bulacak.

12 Ocak Cumartesi günü ise Ahmet Telli Çocuk ve Halk Kütüphanesi’nde, ünlü yazar Özge Lokmanhekim ile çocuklar bir araya gelecek. “Yazarlar Çocuklarla Buluşuyor” etkinliği kapsamında çocuklar, yazarlık yolculuğunu öğrenirken yaratıcı düşüncelerini paylaşma fırsatı bulacak. Aynı günkü etkinliklerin çocuk tiyatrosu bölümünde; Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde “Mikrobistan” adlı oyun, İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde ise “Kitaplara Giden Tren” adlı oyun Ataşehirli minik sanatseverlerle buluşacak. Atölye bölümünde de, Süleyman Karadağ Halk Kütüphanesi’nde “Keçeden Çanta Yapım Atölyesi” düzenlenecek.

13 Ocak Pazar günü Düştepe Oyun Müzesi’nde gerçekleştirilecek “Yazar Hafize Çınar Güner ile Etkileşimli Okuma / Masal Yoga Atölyesi” etkinliğinde; çocuklar, hem masal dinleyecek hem de yoga ile rahatlama fırsatı bulacaklar.

Etkinlikler, 18 Ocak Cumartesi günü Düştepe Oyun Müzesi’nde gerçekleştirilecek “Renkli Kelebekler Atölyesi” ve 19 Ocak Pazar günü “Kolaj Atölyesi” ile devam edecek.

Yılın son haftalarında ise İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde 25 Ocak Cumartesi günü “Vefatının 72. Yılında, Şiirleri, Fıkraları, Eserleri ve Bilinmeyen Yönleriyle Neyzen Tevfik Kolaylı” adlı özel bir etkinlik düzenlenecek. Aynı gün, Süleyman Karadağ Halk Kütüphanesi’nde, ünlü çocuk kitapları yazarı Aytül Akal ile “Yazarlar Çocuklarla Buluşuyor” etkinliği gerçekleştirilecek.

Ataşehir Belediyesi, yeni yılda da çocukların hayal gücünü, yaratıcılığını geliştirecek etkinlikler ile eğlenceli bir atmosfer yaratmayı sürdürecek.

Ocak ayı etkinliklerinin yetişkinlere yönelik ücretli olarak gerçekleştirilen Konuk Yapımlar bölümünde ise; “Uçurtmanın Kuyruğu”,  “Tatavlada Son Dans”, “Yatak Odası Komedisi”, “Entrikalı Dolap Komedisi”, “Notre Dame’ın Kamburu Müzikali”, “Gölgelerin Efendisi”, “Üç Dahi” ve “Cadı Kazanı” isimli oyunlar ile mizah programı “Meksika Açmazı” ve “Böyleyken Böyle” stand-up gösterisi Ataşehir’de sahnelenecek.

Etkinliklerin; içerik, tarih-saat, yer, yaş aralığı ve ücret bilgileri hakkında detaylara “Ocak Ayı Etkinlik Kitapçığı’ndan ulaşabilirsiniz. Kitapçığı indirmek için lütfen burayı tıklayınız.

İş ve Meslek Danışmanı Ümran Çoker tarafından sunulacak eğitimin sonunda, eğitim alanlara katılım belgesi verilecek.

Eğitimler, 15 – 16 Ocak tarihlerinde 10.00 – 12.00 ve 13.00 – 15.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek.

Eğitimlere katılmak için internet üzerinden başvuruda bulunulabilir.

“Yeni Başlayanlar İçin Dijital Pazarlama” Eğitimi Başlıkları

Dijital pazarlama nedir?

Hedef kitle ve personel nasıl oluşturulur?

Pazarlama faaliyetleriniz için sosyal medya nasıl kullanılır?

Tanıtım materyalleri nasıl tasarlanır?

Anahtar kelimeler nasıl bulunur?

Hangi metriklere dikkat edilmelidir?

Burayı tıklayarak buşvuru linkine ulaşabilirsiniz.

Ataşehir Belediyesi, ilçe genelinde farklı alanlarda önemli hizmetler sunacak yeni projelerle 2025 yılına güçlü bir adım atıyor. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel de yeni yılın başlangıcıyla birlikte projelerin hızlandırılması için yerinde incelemeler yaparak çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Ataşehir’in gelişimine katkı sağlayacak projeleri büyük bir heyecanla sürdürdüklerini belirten Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “2025 yılına güçlü bir başlangıç yaparak, ilçemizin kültürel, sosyal ve sportif yaşamını daha da zenginleştirmeyi amaçlıyoruz. İçerenköy Mahallesi’ndeki Atatürk Kütüphanesi, Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki yeni nikâh salonu ve Yenisahra Mahallesi’ndeki Yenisahra Stadı gibi projelerimiz, Ataşehirli vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunmak için önemli adımlar. Bu projelerin tamamlanmasıyla, Ataşehir’in hem altyapısı hem de sosyal yaşamı daha da güçlenecek. Ataşehirimize değer katacak bu projeleri hızla tamamlamak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.”

İçerenköy Mahallesi, Atatürk Kütüphanesi’ne Kavuşuyor

İçerenköy Mahallesi Su Deposu mevkiinde yapımı süren Atatürk Kütüphanesi’ni ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Adıgüzel, kütüphanenin Ataşehir halkına modern ve zengin bir okuma alanı sunacağını belirtti.

Toplam 3 bin 249 metrekarelik 4 kattan oluşan ve Türkiye’nin en büyük Atatürk Kütüphanesi olarak hizmet verecek merkez içerisinde; Atatürk kitaplığı, Atatürk müzesi, sergi salonu, etüt ve çalışma alanları, kayıt stüdyoları ile dijital kütüphane yer alacak.

Şık ve Modern Yeni Nikâh Salonu 

Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki yeni nikâh salonunda da incelemeler yapan Başkan Onursal Adıgüzel, Ataşehirli çiftlerin bu alanda hayatlarının en önemli anlarını yaşayacaklarını belirtti. Ataşehirli çiftlerin mutlu günlerinde evlenmek için kullanabileceği bu yeni salon, şık ve modern yapısıyla dikkat çekiyor.

Yenisahra Stadı, Ataşehir’in Spor Altyapısını Güçlendiriyor

Başkan Adıgüzel, Yenisahra Mahallesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle inşa edilen Yenisahra Stadı’nda da incelemelerde bulundu. Sporun yaygınlaştırılması ve gençlerin daha iyi imkânlarda eğitim alabilmesi için yapılan bu spor kompleksi, ilçenin sportif kimliğini güçlendirecek. Başkan Adıgüzel, bu projeyle Ataşehir’in gençlerine spor alanında daha fazla fırsat sunmayı hedeflediklerini vurguladı.

İLÇE ŞUBE GENEL KURUL İLANI

ATAŞEHİR İLÇE ŞUBE BAŞKANLIĞINDAN

İlçe Şubemizin 2025 yılı olağan İlçe Şube Genel Kurul Toplantısı 02/02/2025 tarihinde, 12:00 – 14:00 saatleri arasında ve Emlak Konut GYO A.Ş. Barbaros, Mor Sümbül Sokağı No:7 D:2B, 34746 Ataşehir/İstanbul (konferans salonu) adresinde yapılacaktır.

İlçe Şube Genel Kurulumuzun ilk günü toplantısında çoğunluk sağlanamadığı takdirde, yine aynı adreste bir hafta sonra 09/02/2025 tarihinde ve 12:00 – 14:00 saatleri arasında çoğunluk aranmaksızın (İlçe Şube Yönetim Kurulu ve Denetçi üyelerinin iki katı üyenin katılımından az olmamak üzere) toplantı gerçekleştirilecektir. İlçe Şube Olağan Genel Kurul delegelerine ve ilgili makamlara duyurulur.

GÜNDEM

1.Yoklama ve İlçe Şube Yönetim Kurulu Sekreterinin çoğunluğun sağlandığına dair tutanağı okuması ,

2.İlçe Şube Başkan/Başkan Yardımcısı tarafından Olağan Genel Kurulu Açılışının gerçekleştirilmesi,

3.Divan başkanlığının seçimi,

4.Saygı duruşu (Atatürk, Şehitler ve Kızılaycılar) ve İstiklal Marşının okunması,

5.İlçe Şube Yönetim Kurulu Başkanının konuşması,

6.Bir önceki olağan genel kuruldan itibaren geçen (2022,2023,2024) yıllara ait faaliyet raporu ile gelir ve giderinin görüşülmesi ve oylamaya sunulması,

7.Bir önceki olağan genel kuruldan itibaren geçen (2022,2023,2024) yıllara ait denetçi raporunun görüşülmesi ve oylamaya sunulması,

8.Bir önceki olağan genel kuruldan itibaren geçen (2022,2023,2024) yıllara ait ilçe şube yönetim kurulunun ibrası,

9.Bir sonraki olağan genel kurula kadar olan (2025,2026,2027) yıllara ait ilçe şube eylem planının görüşülmesi ve oylamaya sunulması,

10.Bir sonraki olağan genel kurula kadar olan ( 2025,2026,2027 ) yıllara ilişkin tahmini bütçenin tetkiki ile kullanımı hususunda İlçe Şube Yönetim Kuruluna yetki verilmesinin görüşülmesi ve oylamaya sunulması,

11.Dilek ve tekliflerin incelenerek genel merkeze arzının karara bağlanması,

12. Seçimler

Oy sayım komisyonunun seçimi,

İlçe Şube Başkanı ve İlçe Şube Yönetim Kurulu asıl ve yedek üyelerinin seçimi,

İlçe Şube Denetçisi asıl ve yedek üyelerin seçimi,

İl Merkezi Genel Kurulu asıl ve yedek delegelerin seçimi,

Genel Merkez Genel Kurulu asıl ve yedek delegelerin seçimi.

13.Kapanış

Abdülsamet hep farklı olmak isterdi, açacağı pilav dükkanı da farklı olmalıydı; en azından imaj olarak. “Yeni Nesil Pilavcı.”

Şimdi burada yazarken bile ben de merak etmedim değil, yeni nesil pilav nasıl bir şeydi!

Pirinci mi, pişirilişi mi, sunum ve sosu mu, glutensiz mi vs vs uzat uzatabildiğin kadar.

“Yeni nesil ifadesi müşteriyi cezbeder, çeker ama bu atraksiyon yetmez, sana güzel bir İngilizce tabelada yaptırmalı” dedi arkadaşı Necip.

Başkalarının Türkçe kelimeleri deforme ederek yaptıkları tabela örneklerine çokça şahit olmuşlardı zaten. İlk akıllarına gelende aynı sokaktaki turşucu PASHA olmuştu zaten. Hemen beyin fırtınasına başladılar, PİLAV ’ı farklı farklı eğirip büğürüp denediler. Bazı yerlerde PİLOV diyenlerimizin var olduğunu anımsadılar, hem İngilizce ’de “e” i olarak okunuyor, i yerine direk e yazıp pilov’un lov’una da bir e eklediler mi oldu sana PEELOVE. Love u ayrı yazarsak “PİLAV AŞKI” olur dedi arkadaşları Tarık.

Klasik pilav müşterisi bu alengirli tabelayı içerik olarak fark etmedi bile, zaten etselerdi İngilizce acayip sloganlar içeren o giydikleri bazı tişörtleri asla sırtlarına geçirmezlerdi!

Abdülsamet, pilavcı dükkanını açarken oto sanayideki usta ve çırakları düşünerek yer seçimini yapmıştı. Ancak bir arka sokağın yerli kadar yabancı turistlerinde arz-i endam ettiği bir mahal olduğunu gözden kaçırmıştı. Aslında onlara da pilav satabilirdi. Nitekim turistlerde kısa sürede mekanı belledi, gelmeye başladılar; ama işemenin tadını, şevkini çıkarmak için. Çünkü tabelada öyle yazıyordu. Üstelik kendi memleketlerinde bile işemeye böylesine davet eden bir tabela görmemişlerdi!

Amma velakin alt tarafı bir pilavcı dükkanı ve kadın-erkek için tek bir tuvaleti vardı bizimkinin mekanının, müşterinin ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktı!

Şimdi Necip’i arıyor “başıma bu derdi sen açtın” diye. Necip’te haber yollamış, “pilav tezgâhını kaldır, sağlı sollu pisuarlar yerleştir, daha çok kazanırsın!”

Marka hikayelerine Coşkun Sabah’ın CS’i devam edeceğim.

Recep Ali Aksoylu /Yeşilbahar Cafe BOSTANCI
23.01.2025
hashtag#işveişletmeyazıları hashtag#marka hashtag#rice hashtag#pilavci

Kadıköylü Yazar-Eğitimci Özge Doğar’ın “Renkli Çiçeklerim Var” başlıklı yeni öykü kitabı, .etiketiyle çıktı. 13 öyküden oluşan kitapta Çiçekçi Kadın Pembe, kadınlığa, insanlığa, geleceğe dair öyküler anlatırken; umudun oltasına takılmamızı sağlıyor.

Özge Doğar “Renkli Çiçeklerim Var” hakkında, “Toplumsal acıların, bireyi etkilememesi mümkün değil. Benim öykülerimde kadınlar eşitlikten ve özgürlükten yana bir dünya için mücadele ediyorlar. Kadınların her alanda daha güvenli, iyiden, barıştan ve sevgiden yana bir dünya yaratabilmelerinin yolu birbirlerinin elini tutmaktan değil sadece o ellerin birbirleriyle kenetlenmesinden geçiyor” şeklinde konuştu.  

“Renkli Çiçeklerim Var”ın arka kapak yazısı ise özetle şöyle:

Doğa sesini bizlere duyurmaya çalışırken varoluş alanında kadın nerede? Gelecekteki insan, bugüne baktığında iklim krizini yaratan insan krizlerini mi görecek? Çaresiz romantikler miyiz yoksa tüketim çılgınları mı? İnsan insanı ararken, kendini yapay zekâ da mı yoksa kahve falında mı bulmaya çalışıyor? Her gün önünden geçtiğimiz Çiçekçi Pembe’yi görmemezliğe devam mı edeceğiz? O, hayata düşleriyle tutunurken biz doymak bilmeyen şişman yaşlı çarkın arasında aşkı bulabilecek miyiz? Peki ya artık aşk da yoksa… Ne güneş ceplere sığar ne de deniz banka cüzdanlarına… Yumruğun kadardır yüreğin, gökyüzü işte oraya sığar.

Özge Doğar’ın sekizinci kitabı “Renkli Çiçeklerim Var”, sadece toplumsal yaraları değil bireysel yaralarımıza da samimiyetle dokunan ve onları gün yüzüne çıkartan öyküleriyle okurların ilgisini çekecek. Bu kapsamda okunmaya değer bir kitap. Kitabı, Online kitap satış sitelerinden temin etmek mümkün.

İnsan vücudunun %60’ı sudan oluşuyor. İçerdiği mineraller, biyokimyasal reaksiyonların gerçekleşmesinde ve sistemlerin uyumlu çalışmasında rol alıyor.  Vücut sıvılarının yani kan, mide salgısı, tükürük, idrar, eklem sıvısı ve beyin omurilik sıvısının büyük kısmını su oluşturuyor. İnsan vücudu için çok önemli faydaları olan su olmazsa kişi sadece 3-4 gün hayatta kalabiliyor. Su, insan hayatı için oksijenden sonra en önemli ikinci ihtiyaç olarak gösteriliyor. Çünkü kanın %83’ü, kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudan oluşuyor. Ter, tükürük, idrar gibi vücut sıvılarının üretimi, atıkların atılması, suda eriyen besinlerin emilimi, eklemlerin ve gözün kayganlaşması, vücut ısının düzenlenmesi su ile mümkün oluyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Onur Taşcı, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyun faydaları ile ilgili bilgi verdi.

Su hücreleri besliyor

Suyun en önemli görevlerinden biri toksinlerin vücuttan uzaklaştırıp, hücrelerin beslenmesine yardımcı olmaktır. Kan basıncı ve vücut ısınının düzenlenmesini sağlamaktadır. Ağız, üst solunum yolları ve akciğerin nemlenmesine yardımcı olarak solunuma destek olmaktadır. Su besinlerin sindirilmesine yardımcı olur, kabızlığı önler ve bağırsakların çalışmasında, böbreklerin çalışmasında etkilidir ve taş oluşumunu önlemektedir. Su yeterli içildiği sürece ödem atılmasına yardımcı olmaktadır.

Yeterli su içmek cilt sağlığını koruyor

Günde 2-3 litre arası su içmek sadece vücuda iyi gelmekle kalmamakta aynı zamanda cilt sağlığının korunmasında da etkin rol oynamaktadır. Saçlarda dökülme ve kepeklenmeyi azaltırken, kilo vermek isteyenlerde yağ yakımına yardımcı olarak metabolizmayı hızlandırabilmektedir.

Eklem sıvısında bulunan su ile eklem kayganlığı artar, ağrılar azalır. Beyin fonksiyonları su ile düzenlenir, unutkanlık ve strese iyi gelmektedir. Reflü, gastrit veya ağız kokusu olan kişilerin şikayetlerinin azalmasında suyun payı büyüktür.

İdrar rengi içilen su miktarını ortaya çıkarıyor

İklim, fiziksel aktivite ve ek hastalıklar ile birlikte herkesin günlük 2-3 litre arasında su tüketimi tavsiye edilmektedir. Bazı hastalıklarda; grip, ishal, idrar yolu enfeksiyonnda, gebelikte veya emzirme döneminde su tüketiminde artış önerilmektedir. Özellikle idrar renginin koyu olması yeterli su içilmediğinin göstergesi olabilmektedir.

Normal idrarın rengi sarının her tonudur. İdrara rengini veren, ürokrom maddesidir. Açık sarı veya suya yakın renk çok sıvı tüketildiğini ve idrar yoğunluğunun en düşük seviyede olduğunu gösterirken, en koyu sarı ise sıvının az tüketildiğini veya böbreğe az sıvı geldiğini işaret etmektedir. Koyu sarı idrar ile karşılaşan kişilerin su tüketimini artırması önerilmektedir.

Kalp yetmezliği veya böbrek yetmezliği gibi durumlarda doktorun önereceği şekilde su tüketimi önerilmektedir. Aşırı su içme isteği ve susuzluk hissi, şeker hastalığı, hormonal bozukluklar veya böbrek hastalıklarını işaret edebilmektedir. Bu gibi şikayetlerde bir uzmana başvurmak önerilmektedir. Suyun aşırı tüketilmesi olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.

Normal koşullardan fazla su içilmesi böbreklerin aşırı çalışmasına, vücuttaki sodyum, potasyum ve birçok mineral dengesinin bozulmasına neden olabilmektedir. Vücuttaki tüm işlevsel faaliyetler olumsuz bir şekilde etkilenebilmektedir. Bu nedenle yeterli kadar su içmek sağlığımız için önemlidir.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin 14 Mayıs Cuma günü yayımlanan yazısında tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sözleriymiş gibi aktarılan ifadeleri yalanladı.

HDP, Demirtaş’ın ifadelerinin beklenmesinden ötürü, tekzibin geciktiğini belirterek; Hürriyet gazetesi ve Selvi’ye özür çağrısında bulundu.

Abdülkadir Selvi Yalan Yazıyor, Özür Dilemeli

HDP Basın Bürosu tarafından yayımlanan açıklamada “Demirtaş’ın hiçbir basın kurumuna, söz konusu yazıda belirtilen sözleri içeren herhangi bir demeci yoktur” denilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Hürriyet gazetesinin 14 Mayıs 2021 tarihli sayısında yayınlanan Abdülkadir Selvi imzalı köşe yazısında, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın beyan ettiği iddia edilen ve tırnak işaretiyle onun ağzından aktarılan, “Ortak cumhurbaşkanı adayı ve üç cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Bize bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve üç bakanlık verilecek. İçişleri, Milli Savunma ve Milli Eğitim’i bize vermezler. Dışişlerini de vermezler ama AB ile ilgili bir bakanlık ya da Kültür Bakanlığı gibi bir bakanlık olabilir” şeklindeki sözler tümüyle gerçek dışıdır, hayal ürünüdür, uydurmadır.

Demirtaş’ın hiçbir basın kurumuna, söz konusu yazıda belirtilen sözleri içeren herhangi bir demeci yoktur.

Hürriyet gazetesinin ve gazetenin köşe yazarı Abdülkadir Selvi’nin bu yalanı düzeltmelerini, partimizden ve Sayın Demirtaş’tan özür dilemelerini bekliyoruz.

Konuyla ilgili, Demirtaş’ın da görüşüne başvurma gereksinimi duyulduğundan, yazının yayımlandığı günden sonra yapılan ilk avukat görüşü beklenmiş dolayısıyla bu tekzip açıklaması gecikmiştir.”

Cumhur İttifakı Zor Durumda

Abdulkadir Selvi, 14 Mayıs Cuma günü Hürriyet’te yayımlanan “Sedat Peker’i kim kullanıyor” başlıklı yazısında “HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimi için ittifaka açık mı?” ifadelerinin ardından “HDP yetki istiyor” diyerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“5) Peki HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimi için ittifaka açık mı? Mithat Sancar, ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir ittifaka ihtiyaç olacaktır. Çünkü bu seçim 50+1 yöntemiyle cumhurbaşkanının seçilmesini mümkün kılıyor. Şimdi biz diyoruz ki; HDP olarak Türkiye’de demokrasinin önünü açmak amacıyla, Cumhurbaşkanlığı seçiminde üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırız’ diye açık çek verdi.

6) Ama çok kritik bir cümle vardı. Sancar, ‘HDP’nin açık ve doğrudan katılımının ve yetkisinin olmayacağı bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin başarı konusunda muhalefete vaadi de çok zayıftır’ dedi.

7) Peki bu yetki ne olacak? HDP, cumhurbaşkanı adaylığının belirlendiği süreçte söz ve yetki sahibi olmak istiyor.

8) Bu yetkinin ne olduğunu ise Selahattin Demirtaş formüle dökmüştü:

‘Ortak cumhurbaşkanı adayı ve üç cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Bize bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve üç bakanlık verilecek. İçişleri, Milli Savunma ve Milli Eğitim’i bize vermezler. Dışişlerini de vermezler ama AB ile ilgili bir bakanlık ya da Kültür Bakanlığı gibi bir bakanlık olabilir.’

Mithat Sancar ve Selahattin Demirtaş’ı ciddiye almak gerekiyor. Belli ki birileri 2023’ü dizayn ederken, HDP’ye bir rol biçmişler.…”