Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem felaketinin ardından 11 ilde başlattığı yeniden inşa çalışmalarını seferberlik ruhuyla sürdürüyor.

Türkiye’nin en büyük şantiye alanına dönüşen bölgede, 182 bin kişi 7 gün 24 saat esasına göre çalışarak depremzede vatandaşları sağlam ve güvenli konutlarına kavuşturmak için çaba harcıyor.

Bakan Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Son evimizi ve iş yerimizi kardeşlerimize teslim edecek, yüzünü güldürmediğimiz tek bir vatandaşımız kalmayana dek deprem bölgesinden ayrılmayacağız” ifadelerini kullandı.

Deprem bölgesinde hak sahipleri belirlenen ve teslim edilen konut sayısı hızla artıyor.

Hatay’da 13 bin 980, Malatya’da 6 bin 554, Gaziantep’te bin 535, Kahramanmaraş’ta 7 bin 202, Adıyaman’da 6 bin 781, Osmaniye’de bin 921, Adana’da 2 bin 945, Diyarbakır’da 822, Elazığ’da 3 bin 353, Kilis’te 223 ve Şanlıurfa’da 991 olmak üzere toplam 46 bin 307 konut ve 149 iş yeri daha hak sahiplerine teslim edildi.

Böylece bugüne kadar teslim edilen konut ve iş yeri sayısı 201 bin 580’e ulaştı.

2025 yılı sonuna kadar 358 bin 859 konut, 31 bin 307 iş yeri ve 62 bin 817 köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölümün hak sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor.

Afet bölgelerinde vatandaşların kendi ev ve iş yerlerini yapabilmeleri için “Yerinde Dönüşüm Projesi” kapsamında 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli ve faizsiz kredi desteği sunuluyor.

Konut başına 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi ve 40 bin lira proje desteği sağlanırken, iş yerleri için 400 bin lira hibe, 400 bin lira kredi ve 40 bin lira proje desteği veriliyor.

Bugüne kadar proje kapsamında toplam 21 milyar TL hibe ve kredi desteği sağlandı.

Deprem bölgesinde bugüne kadar teslim edilen bağımsız bölüm sayısı 201 bin 580’e ulaştı. İllere göre dağılım şu şekilde:

Adana: 6 bin 700 konut ve 117 köy evi olmak üzere toplam 6 bin 817 bağımsız bölüm.

Adıyaman: 27 bin 433 konut ve 3 bin 973 köy evi olmak üzere toplam 31 bin 406 bağımsız bölüm.

Diyarbakır: 7 bin 665 konut ve 255 köy evi olmak üzere toplam 7 bin 920 bağımsız bölüm.

Elazığ: 8 bin 149 konut ve 685 köy evi olmak üzere toplam 8 bin 834 bağımsız bölüm.

Gaziantep: 19 bin 428 konut, 52 iş yeri ve 2 bin 995 köy evi olmak üzere toplam 22 bin 475 bağımsız bölüm.

Hatay: 40 bin 586 konut, 27 iş yeri ve 5 bin 554 köy evi olmak üzere toplam 46 bin 167 bağımsız bölüm.

Kahramanmaraş: 24 bin 420 konut, 30 iş yeri ve 10 bin 180 köy evi olmak üzere toplam 34 bin 630 bağımsız bölüm.

Kilis: Bin 713 konut, 4 iş yeri ve 439 köy evi olmak üzere toplam 2 bin 156 bağımsız bölüm.

Malatya: 20 bin 212 konut, 20 iş yeri ve 6 bin 93 köy evi olmak üzere toplam 26 bin 325 bağımsız bölüm.

Osmaniye: 6 bin 391 konut, 6 iş yeri ve 940 köy evi olmak üzere toplam 7 bin 337 bağımsız bölüm.

Şanlıurfa: 6 bin 474 konut, 10 iş yeri ve bin 29 köy evi olmak üzere toplam 7 bin 513 bağımsız bölüm.

Sivas‘ın Suşehri ilçesinde kendilerini kamu personeli olarak tanıtarak 9 kişiyi dolandıran 4 şüpheli, emniyet güçlerinin titiz çalışmaları sonucu yakalandı.

İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği çalışmalarda, şüphelilerin Sivas, Osmaniye ve Kastamonu illerinde vatandaşları savcı, polis ve asker gibi kamu görevlileri olarak kandırdığı tespit edildi.

Bu yöntemle toplamda 9 kişiden yaklaşık 2 milyon 400 bin lira dolandırıldığı belirlendi.

Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, ekipler Osmaniye, Samsun ve Şanlıurfa illerinde 8 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenledi.

Operasyonlarda M.P., Ö.A., N.K. ve A.Ç. isimli 4 şüpheli gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda, dolandırıcılık olaylarında kullanıldığı değerlendirilen 11 adet cep telefonu, 2 adet dizüstü bilgisayar, 25 adet sim kart, 1 adet kayıt cihazı, çeşitli evrak ve banka dokümanları, banka ve kredi kartları ile birlikte 19 bin 600 lira nakit para ele geçirildi.

Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Mahkeme, 4 şüpheliden 2’sinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verirken, diğer 2 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Kia EV3, Kadınlar Dünyasında Yılın Otomobili (WWCOTY) ödüllerinde 2025 yılının en iyi kompakt SUV’u seçildi.

Kia, bu ödülle birlikte son altı yılda WWCOTY jürisinden sekiz farklı ödül kazanmayı başardı.

Türkiye’de Lansmanı Gerçekleşti

Kasım ayında Türkiye lansmanı yapılan Kia EV3, yılın otomobili ödülüne (COTY) aday gösterilmesinin ardından, WWCOTY ödüllerinde de “En İyi Kompakt SUV” ödülüne layık görüldü.

EV3’ün Öne Çıkan Özellikleri

Bu yıl 15. kez düzenlenen WWCOTY ödüllerinde, 604 km kombine menzili ve 772 km şehir içi menzili ile dikkat çeken EV3, elektrikli SUV segmentinde kalite, donanım ve fiyat performansı sunuyor.

Çevreci Üretim: İç tasarımında, Pasifik Okyanusu’ndan toplanan atıkların geri dönüştürülmesiyle üretilen 28,5 kg geri dönüştürülmüş malzeme kullanıldı.

Sürdürülebilirlik: Kia’nın The Ocean Cleanup ile iş birliği, EV3’ün çevre dostu üretim anlayışını vurguluyor.

Yılın Otomobili Adayı

Kia EV3, 6 Mart 2025’te açıklanacak WWCOTY Yılın Otomobili Ödülü adayları arasında da yer alıyor.

Bu ödül, Kia’nın elektrikli araç sektöründeki başarısını bir kez daha taçlandırabilir.

Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen ve dünyanın en büyük sivil toplum organizasyonlarından biri olan Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (Junior Chamber International – JCI) Adana Şubesi’nin 29. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.

Genel Kurul’da oy birliğiyle Gizem Betül Benne, JCI Adana Şubesi’nin yeni başkanı seçildi.

Yeni Yönetim Kurulu Belirlendi

Yol İş Holiday Otel’de yapılan Genel Kurul’da Divan Başkanlığı görevini JCI Senatörü Murat Drahor üstlendi.

Divan Başkan Yardımcılığına Senatör Ayben Erdem, Divan Üyeliğine ise Senatör Kutay Boğa seçildi.

Yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu:

Emre Aydın
Şeyda Birgenç
Buğra Çömez
Ekrem Mert Alataş
Merve Akçar
Ekrem Akyol

Gizem Betül Benne: “Hizmet Etmek En Güzel Uğraştır”

Başkan seçilen Gizem Betül Benne, yaptığı teşekkür konuşmasında şunları söyledi:

“İnsanlığa hizmet, yaşamın en güzel uğraşıdır. JCI’nin küresel liderlik anlayışını ve temel değerlerini, güven, özgürlük, adalet, dayanışma ve paylaşım ilkeleriyle harmanlayarak, daha adil ve özgür bir toplum için çalışacağız.

Benne ayrıca, “Lider ol ve parla” mottosuyla hareket ederek, topluma katkı sağlayacak lider adayları yetiştirmek için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

JCI Adana Şubesi, genç liderlerin yetişmesini ve uluslararası projelerde yer almasını sağlayarak, Adana’nın sosyal sorumluluk projelerinde daha etkin bir rol üstlenmesini hedefliyor.

Vitamin, mineral, posa ve protein kaynağı olan kuruyemişler ve tohumlar adeta birer sağlık kaynağı.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kalp sağlığından kansere, cilt güzelliğinden nörolojik bozukluklara kadar birçok alanda bu besinler çok etkili.

Diyetisyen Betül Serttaş konu hakkında bilgiler verdi.

İşte vücudumuza faydaları kanıtlanmış kuruyemişler:

Fındıklar, E vitamini, folik asit, tekli doymamış yağ asitleri ve proantosiyanidinlerin en iyi besin kaynaklarındandır.

Sağlıklı, capcanlı, diri bir cilde, güçlü saç ve tırnaklara sahip olmanızı sağlar.

Tekli doymamış yağlar ise vücuttan hasar oluşturan maddeleri uzaklaştırır, kan yağlarını düşürür, hücre bütünlüğünü, gözde retina tabakasını ve beyni korur.

İtalya’da yapılan kapsamlı bir bilimsel çalışma, 1 ay boyunca günde 30-45 gram yani yaklaşık 1-1.5 avuç kadar tuzsuz, kavrulmamış fındık tüketen bireylerin kalp damar sağlığını olumsuz etkileyen LDL kolesterol düzeyinin azaldığını göstermiştir.

Badem, yaşam için elzem olan minerallerden zengin, süper antioksidan bir besindir.

Kan basıncını düşürücü etki oluşturur, kötü kolesterol LDL’yi düşürürken iyi kolesterol HDL’nin artmasını sağlar.

Bu sayede kalbi ve kalbe giden damarları korur. Çinko içeriğinin de etkisiyle düzenli çiğ badem tüketimi, güçlü ve parlak saçlara fayda sağlamakta, tırnak kırılmalarının önüne geçmektedir.

Lezzetinin yanı sıra ekonomik olmasıyla ön plana çıkan yer fıstığı, çerez olarak ya da günde bir yemek kaşığı fıstık ezmesi olarak kahvaltılara ve ara öğünlere eklenebilir.

Yer fıstığı, metabolizmanın düzenlenmesinde görev alan B1, B3, B6 ve folik asit vitaminlerini ve cilt kuruluğunu önleyen, antioksidan E vitaminini yüksek miktarda içerir.

E vitamini açısından zengin bir besin olması dışında B grubu vitaminler ile fosfor, magnezyum ve potasyum mineralleri de bulunur. Folattan zengin olması nedeniyle bilişsel gerilemenin önüne geçerek beyin gelişimine katkı sağlar.

Çalışmalar, günde bir avuç yer fıstığı yemenin kan şekeri ve kan yağları üzerine olumlu etki oluşturduğunu gösteriyor.

Vitamin ve minerallerin yanı sıra süper bir antioksidan olan ellagik asit kaynağı olan ceviz, cildin elastik ve nemli olmasını sağlar.

Kalp dostu en iyi kuruyemiştir. İçerdiği yüksek oranda alfa linoleik asit sayesinde kalp ritmindeki düzensizlikleri önlediği bilinmektedir. Omega-3’ün en iyi bitkisel kaynaklarından biridir.

Çocuklar için kodlama eğitimiyle onların problem çözme, yaratıcılık ve analitik düşünme becerilerini geliştirin. Şimdi ücretsiz randevu alın!

Çocuklar İçin Kodlama Eğitimi: Geleceği Şekillendirmenin İlk Adımı

Teknoloji çağında yaşıyoruz. Her gün yeniliklerle tanışıyoruz, çocuklarımız da bu dönüşümün tam merkezinde yer almak zorunda. Kodlama becerileri, bugün yalnızca bir teknik bilgi değil; aynı zamanda problem çözme, yaratıcılık ve mantıksal düşünme yeteneğinin anahtarı. Eğer çocuklarınıza yönelik kaliteli bir kodlama eğitimi düşünüyorsanız, doğru yerdesiniz. Bu yazıda, çocuklarımızın kodlamayla nasıl hayat boyu avantaj elde edebileceğini ve Kodwise’ın bu süreçte nasıl destek sağladığını açıkladık.

Kodlama Neden Çocuklar İçin Bu Kadar Önemli?

Belki de defalarca duydunuz: “Kodlama geleceğin dili.” Peki neden? Kodlama, sadece yazılım geliştirmek değil; bir fikri hayata geçirme sürecidir. Çocuklar problem çözmeyi öğrenir, olaylara farklı açılardan bakar ve bir çözüm üretir. Matematikle arası iyi olmayan çocuklar bile kodlama sayesinde zihinsel becerilerini geliştirebilir. Örneğin, basit bir oyun veya uygulama tasarlarken adım adım algoritmik düşünmeyi öğrenirler.

Dahası, kodlama öğrenmek çocukların yaratıcılıklarını artırır. Küçük yaşlardan itibaren bu beceriyi geliştiren çocuklar, farklı disiplinlerde öne geçer. Teknolojiye yön veren liderler neden çocuk yaşta kodlama öğrenmeye başlasınlar ki? Çünkü bu yetenek hayat boyu fark yaratır.

Erken Yaşta Kodlama Eğitimine Başlamak Neden Gerekli?

Erken yaşta öğrenmeye açık olan zihinler, tıpkı bir sünger gibi bilgiyi çeker. Kodlama ise soyut geliştirici bir beceri olduğundan, çocuklar erken yaşlarda başladığında daha hızlı ve etkili öğreniyor. İlkokul çağında kodlamaya başlayan bir çocuk, ergenlik döneminde kendi projelerini geliştirme yetkinliğine ulaşabilir.

Kodlama eğitimi, sadece bilgisayar bilimi öğrenmek demek değildir. Çocuklar; sabır, azim ve sistematik düşünme becerilerini de kazanır. Kodwise’da sunduğumuz programlarda, bu becerileri gerçek dünyaya entegre etmek için aşama aşama bir yaklaşım izliyoruz. Çocuklarımız, yaparak ve yaşayarak öğreniyor.

Kodwise’ı Neden Tercih Etmelisiniz?

Bizler Kodwise olarak inovatif bir eğitim anlayışı benimsiyoruz. Çocuklarımız için kodlama eğitimimizi tasarlarken hem eğitici hem de eğlenceli bir süreç oluşturmaya özen gösteriyoruz. Peki bizi özel yapan nedir?

Yaşa Uygun Müfredat: Eğitimlerimiz çocukların bilgi seviyesine ve yaşına uygun şekilde hazırlanır.
Uzman Eğitmen Kadrosu: Kodlama dersi verirken sadece bilgi aktarmıyoruz; aynı zamanda çocukları motive ediyor, öğrenme sürecine dahil ediyoruz.
Oyunlaştırılmış Eğitim: Derslerimizi sıkıcı teorilerden uzaklaştırıp, çocukların keyifle vakit geçireceği şekilde tasarlıyoruz.
Esnek Eğitim Modelleri: Hem online hem de yüz yüze seçeneklerimizle yoğun ailelere kolaylık sağlıyoruz.

Ücretsiz bir seans randevusu alarak kodlama eğitiminin çocuklarınıza nasıl avantajlar sunabileceğini ilk elden görebilirsiniz.

Kodlama Öğrenme Sürecimiz Nasıl İşliyor?

Eğitimlerimizda adım adım ilerleyen bir yöntem izliyoruz. İlk etapta temel algoritmik düşünceyi oturtarak çocukların kodlama mantığını kavramasını sağlıyoruz. Örneğin, bir hikaye oluşturuyoruz ve bir kahramanın belirli bir hedefe ulaşması için gereken adımları kodlamalarını istiyoruz.

Bir sonraki aşamada, çocuklarımızın proje bazlı çalışmasını teşvik ediyoruz. Kendi oyunlarını, animasyonlarını veya basit mobil uygulamalarını oluşturmaları için destek oluyoruz. Kodlama süreci, deneyerek ve hata yaparak öğrenmeyi gerektirir. Bizler de bu süreçte çocuklara rehberlik ediyoruz.

Hangi Yaştaki Çocuklar Kodlama Eğitimi Alabilir?

Kodlama dersi almak için çocukların belirli bir yaşta olması gerektiğini düşünebilirsiniz ama bu doğru değil. Kodlama eğitimi, 6 yaşından itibaren başlayabilir. Kodwise’da yaş gruplarına göre şekillenen eğitim modülleriyle her çocuğun seviyesine uygun programlarımız bulunuyor. Yaşı küçük olan çocuklar Scratch gibi görsel platformlarla başlarken, daha büyük çocuklar Python veya JavaScript gibi dillerle çalışabiliyor.

Çocuklar İçin Kodlama Eğitiminde Neler Öğreniliyor?

Pek çok ebeveyn kodlama eğitiminin sadece bilgisayar başında harcanan bir zaman olduğunu düşünse de aslında çok daha fazlasıdır. Çocuklar;

Algoritmalar ve Mantıksal Düşünce Gelişimi: Kodlama analitik becerileri üst düzeye çıkarır.
Yaratıcılık Ve İnovasyon: Çocuklar kendi projelerini tasarlayarak hayal güçlerini geliştirir.
Problem Çözme Yeteneği: Zorluklarla karşılaşıldığında etkili çözümler üretebilme becerisi kazanırlar.
Geleceğin Mesleklerine Hazırlık: Yapay zeka, oyun geliştirme veya web tasarımı gibi alanlarda avantaj sağlarlar.

Ücretsiz Kodlama Deneme Dersi İçin Hemen Başvurun!

Çocuklarınıza teknolojinin dilini öğrenme fırsatı verin. Kodlama, onların yalnızca dijital dünyada bir adım önde olmalarını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda analitik düşünce ve yaratıcı problem çözme becerileriyle tüm yaşamlarında fark yaratır. Kodwise’daki güçlü altyapımız ve uzman kadromuzla, onları geleceğe hazırlıyoruz.

Şimdi harekete geçin! Kodwise.org adresinden ücretsiz bir deneme dersi için randevu alın ve çocuklarınızın eğitim serüvenine ilk adımı atın.

Unutmayın, geleceğin liderlerini bugünden şekillendirmek sizin elinizde!

Vodafone, müşterilerine teşekkür etmek amacıyla “Yılların Vodafone’lusu” temasıyla dikkat çeken bir kampanya başlattı.

Kampanya kapsamında, yıllardır Vodafone’lu olan müşteriler, hediye internet paketlerinden cihaz indirimlerine kadar birçok ayrıcalıktan faydalanabilecek.

Milyonlarca Müşteriye 5 Milyar TL Değerinde Hediye

Vodafone’un “Yanımda” uygulamasında yer alan “Hikayeler” bölümünden erişilebilecek kampanya, 14 Ocak 2025’e kadar sürecek.

Kampanya kapsamında, Vodafone’da geçirilen süreye göre 5 GB’den 100 GB’ye kadar hediye internet paketi ve %15’e varan cihaz indirimleri sunulacak.

Şirket, toplamda 24 milyondan fazla müşterisine 5 milyar TL değerinde internet hediyesi sağlamayı hedefliyor.

“Müşterilerimizle Geçirdiğimiz Yılları Kutluyoruz”

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, kampanyanın önemini şu sözlerle vurguladı:

“Vodafone olarak müşterilerimizle aramızdaki bağı güçlendirmeye büyük önem veriyoruz.

Yeni kampanyamızla, onlarla geçirdiğimiz yılları hediye GB ve cihaz indirimleriyle taçlandırıyoruz.

Uzun yıllardır bizimle olan müşterilerimize çeşitli ayrıcalıklar sunmaya ve deneyimlerini daha da iyileştirmek için çalışmaya devam edeceğiz.”

Geçen Yıllar, Katlanan GB Hediyelerine Dönüşüyor

Kampanya kapsamında, müşterilerin Vodafone’da geçirdiği süreye bağlı olarak farklı oranlarda internet hediyeleri sunulacak:

0-1 yıl: 5 GB
1-5 yıl: 15 GB
5-10 yıl: 30 GB
10-15 yıl: 50 GB
15 yıl ve üzeri: 100 GB

Faturalı müşterilere sunulan hediyeler, belirli süreyle geçerli olurken, Red Sınırsız tarifesi kullanıcıları, cihaz paylaşımı için 50 GB Hotspot paketinden faydalanabilecek.

Cihaz Alımlarında Özel İndirimler

Kampanya dahilinde, Vodafone FLEX üzerinden seçili cihazlarda indirim fırsatları da mevcut.

Müşteriler, 0-5 yıl arası Vodafone’lu ise %5, 5-10 yıl arasında ise %10, 10 yıl ve üzerindeyse %15 indirimden faydalanabilecek.

Lansmana özel, Samsung Galaxy A25 ve Galaxy Fit 3 cihazlarında da benzer oranlarda indirim sağlanacak.

Ayrıca, 5 yıl ve üzeri Vodafone’lu müşteriler, Samsung Galaxy S24 serisi akıllı telefonlarda 3 ayda ödeme avantajı elde edebilecek.

1974 Kıbrıs Harekâtı sırasında terk edilen bölge, tam 46 yıl boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde kapalı kaldı.

8 Ekim 2020‘de alınan tarihi karar ile Maraş’ın bazı bölgeleri halkın ziyaretine açıldı.

Akdeniz’in Bir Zamanlar Parlayan Tatil Cenneti

Açılmadan önce, Maraş Akdeniz’in en gözde tatil merkezlerinden biriydi.

1974’teki harekât öncesinde, lüks otelleri, tatil köyleri ve ünlü plajlarıyla ünlü olan bölge, dönemin Hollywood yıldızları ve politik figürlerinin uğrak yeri haline gelmişti.

Bölgeye büyük turizm gelirleri sağlayan bu hareketlilik, harekât sonrası aniden durdu.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından askeri yasak bölge ilan edilen Maraş, yıllar boyunca girişe kapalı kaldı ve Akdeniz’in kalbinde sessizliğe büründü.

Yeniden Canlanan Kapalı Maraş

2020 yılında yapılan kısmi açılımla birlikte, Maraş’ın bir bölümü halka açıldı ve ziyaretçilerine adeta zamanın durduğu bir yer hissi veriyor.

Terk edilmiş oteller, çürümüş yapılar ve metruk sokaklar, bölgenin savaşın ardından nasıl bir duruma geldiğini gözler önüne seriyor.

Buna rağmen, bu tarihi yerleşim bölgesi, turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

Özellikle eski ihtişamını merak eden yerli ve yabancı ziyaretçiler, Maraş’a akın ediyor.

Turizm ve Ekonomiye Etkisi

Kapalı Maraş’ın yeniden açılması, sadece tarihi bir karar olmanın ötesinde, Kıbrıs adasının ekonomisi için de büyük bir fırsat olarak görülüyor.

Yerel yetkililer, bölgenin turizm açısından büyük bir potansiyel taşıdığına inanıyor.

Yapılacak kapsamlı restorasyon ve iyileştirme çalışmaları ile Maraş’ın eski günlerine dönmesi hedefleniyor.

Bu durumun, sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, Kıbrıs adasının genel ekonomisini de canlandırabileceği ifade ediliyor.

Bölgenin Geleceği Tartışılıyor

Maraş’ın yeniden açılması uluslararası camiada farklı tepkilere neden oldu.

Bir yandan bu durum Kıbrıs sorununun çözümünde yeni bir dönemin kapısını aralayabilirken, diğer yandan bölgenin statüsüne dair tartışmalar sürüyor.

Uluslararası toplum, özellikle Birleşmiş Milletler, Maraş’ın geleceği ve bölgedeki mülkiyet hakları konusunda kararlarını netleştirmeye çalışıyor.

Kapalı Maraş’ın yeniden açılması, tarihi ve kültürel değerleriyle bir yandan barış ve çözüm umudunu, diğer yandan ekonomik kalkınma potansiyelini temsil ediyor.

Kıbrıs adasının bu eşsiz bölgesi, yeni projelerle hem geçmişi hem de geleceği arasında bir köprü olabilir.

Bu gelişmeler ışığında Kapalı Maraş’ın dönüşüm süreci, yalnızca yerel halkın değil, dünya kamuoyunun da yakından izlediği bir mesele olmaya devam ediyor.

Araştırmacı yazar Murat TAŞ, çocuk roman dalındaki ilk eseri “BİLGE DEDEM ANLATIYOR-O’NUN (S.A.V.) GELİŞİ” ile okurlarıyla buluşuyor.

Kitap Müptelası Yayın Grubu – Ugi Çocuk tarafından baskıya alınan eser, ön satış sürecine girdi.

15 gün sürecek ön satış işlemleri, 27 Ocak 2025 tarihine kadar yayınevinin web sitesinden yapılabilecek.

Bu tarihten sonra kitap, D&R, Kitap Yurdu, Kitap Sepeti ve Hepsiburada gibi platformlardan da sipariş edilebilecek.

Bilge Dedem Anlatıyor Serisi Başladı

86 sayfadan oluşan kitap, yedi farklı bölümden meydana geliyor.

Eser, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyaya gelişini anlatırken, geçmişten, günümüzden ve geleceğe dair olaylara ışık tutuyor.

Sürükleyici üslubuyla dikkat çeken eser, O’nun (s.a.v.) Çocukluğu, O’nun (s.a.v.) Gençliği ve O’nun (s.a.v.) Peygamberlik Dönemi başlıklı devam kitaplarıyla seriye dönüşecek.

Kitap Arka Kapak Yazısı

“Benim adım Ahmet. Yaz tatilini dedem ve ninemle geçirmek için köye gittim.

Bilge Dedem, tatilim boyunca bana hem maddi hem de manevi bilgilerle dolu bir yolculuk yaşattı.

Bu macerada, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyaya gelişi hakkında çok önemli bilgiler edindim.

Peki, siz de bu yolculukta bana eşlik etmek ister misiniz? O halde, yolun buradan sonrasını birlikte yürüyelim!”

Murat Taş ve Daha Önceki Eserleri

Daha önce 2017 yılında “Yanı Başımda” isimli deneme ve 2020 yılında “Alya 1. Seans Uyanış” adlı fantastik romanı kaleme alan Murat Taş, 2025’e çocuk romanı dalında yeni bir başlangıç yaptı.

“Bilge Dedem Anlatıyor”, yazarın çocuk edebiyatındaki ilk eseri olarak dikkat çekiyor.

Orta yaş ve hamilelik dönemindeki kadınlar için doğru elbise modeli seçmek, hem rahatlık hem de şıklık açısından büyük önem taşır. Hem fiziksel değişikliklere hem de günlük yaşamın gereksinimlerine uyum sağlayan elbiseler, bu dönemdeki kadınların kendilerini özel ve rahat hissetmelerini sağlar. Moda dünyası, her yaştan ve her vücut tipinden kadına hitap edebilecek çok çeşitli elbise modelleri sunar. Orta yaş kadınlar için şıklık ve zarafet ön planda olurken, hamilelikte rahatlık ve esneklik en önemli faktörlerden biridir. Her iki grup için de şık ve rahat elbiseler, günlük kullanımda büyük bir avantaj sunar.

Orta yaş ve hamilelik dönemi, vücutta bazı değişikliklerin olduğu, ancak buna rağmen şık ve rahat giyinmenin mümkün olduğu bir süreçtir. Bu dönemdeki kadınlar, rahatlıkla hareket edebileceği, vücut hatlarını nazikçe saracak ve aynı zamanda şıklığı koruyacak elbiseleri tercih edebilirler. Özellikle esnek kumaşlar ve rahat kesimler, her iki grup için de ideal tercihlerdir. Hem orta yaş hem de hamile kadınlar için rahat elbise modelleri, farklı tasarımlar ve renk seçenekleri ile her tarza hitap eder. Önemli olan, elbisenin vücuda zarar vermemesi ve her an rahatlıkla hareket edilebilmesidir. Bandito’nun dikkat çekici tasarımlarına göz atabilir ve şık bir stil oluşturabilirsiniz.

Orta Yaş Kadınlar İçin Elbise Modellerinde Zarafet ve Konfor

Orta yaş kadınlar, hem şık hem de rahat elbiselerle zarif bir stil yaratabilirler. Bu yaş grubundaki kadınlar için elbise seçerken, şıklığın yanı sıra konfor da dikkate alınmalıdır. Orta yaş dönemi, vücut hatlarının değişmeye başladığı bir dönemi ifade etse de, doğru elbise modeli ile hem şıklığınızı hem de rahatlığınızı koruyabilirsiniz. Zarif bir görünüme sahip olmak için tercih edilebilecek elbise modelleri arasında, vücuda oturmayan, ancak vücut hatlarını güzelce sergileyen modeller öne çıkar. A-line, maxi ve dantel detaylı modeller gibi seçenekler, zarif bir duruş sergilerken aynı zamanda pratik bir kullanım vadeder.

Orta yaş kadınlar için, elbisenin kalitesi de büyük bir önem taşır. Pamuk, ipek, şifon ve jersey gibi kumaşlar, bu dönemdeki kadınların tercih edebileceği rahat ve şık kumaşlardır. Bu kumaşlar, vücudu sarmadan akışkan bir şekilde hareket eder, böylece hem zarif bir görünüm elde edilir hem de rahatlık sağlanır. Ayrıca, şıklığı artıran ayrıntılar da unutulmamalıdır. İnce dantel, minimal aksesuarlar veya zarif dikiş detayları, orta yaş elbiseleri arasında mükemmel bir şıklık vadeder. Bu elbiseler, özel günlerde veya günlük yaşamda rahatlıkla tercih edilebilecek seçenekler sunar.

Esnek Kumaşlar ve Trend Hamile Elbise Modelleri

Hamilelik dönemi, vücudun hızla değiştiği bir süreçtir. Bu süreçte, rahat ve esnek kumaşlardan yapılan elbiseler, kadınların yaygın şekilde tercih ettiği seçenekler arasında yer edinir. Hamile elbiseleri, genellikle esnek kumaşlardan üretilir, çünkü bu kumaşlar vücudun değişen hatlarına uyum sağlar.

Pamuk, viskon ve elastan gibi kumaşlar, hamile kadınların rahatça giyebileceği ve gün boyu kendilerini rahat hissedebileceği seçeneklerdir. Bu kumaşlar, cildi yormadan, hava alarak rahatlık sağlar ve hamile kadının vücudu ile uyum içinde olur.
Hamile kıyafetleri, rahatlığın yanı sıra şıklığı da sunabilir. Hamilelikte, vücudun büyüyen kısımlarına nazikçe oturan elbiseler tercih edilebilir. Özellikle vücut hatlarına oturan elbiseler, hamile kadınların kendilerini rahat hissederken aynı zamanda şık bir görünüm yakalamalarına yardımcı olur.
Uzun ve şık hamile elbiseleri, zarif bir duruş sergileyebilir. Bunun yanında, günlük yaşamda tercih edilebilecek rahat ve şık elbiseler, hamile kadınların stilini öne çıkarırken, her hareketlerinde rahat olmalarını sağlar.

Hem Orta Yaş Hem de Hamileler İçin Kombin Önerileri

Orta yaş ve hamilelik dönemi için doğru kombinler yapmak, hem rahatlık hem de şıklık açısından önemli bir denge kurmayı gerektirir. Her iki grup için de en önemli faktör, rahat hareket edebileceğiniz ve kendinizi iyi hissedeceğiniz kıyafetleri seçmektir. Orta yaş kadınlar için önerilen kombinler, genellikle zarif ama rahat elbiselerle başlar. Şık ve sade bir uzun elbise, zarif bir çanta ve rahat bir topuklu ayakkabı ile mükemmel bir kombin oluşturulabilir. Aynı şekilde, hamile kadınlar için de rahat ama şık elbise kombinleri önerilir. Hamile elbiseleri, üzerine şık bir hırka veya ceket eklenerek şıklık artırılabilir.

Orta yaş ve hamile kadınlar için uygun kombinler, rahat ayakkabılarla tamamlanmalıdır. Örneğin, hamile kadınlar için rahat, topuksuz ayakkabılar veya ortopedik babetler tercih edilebilir. Orta yaş kadınlar ise zarif bir topuklu ayakkabı veya şık bir sandaletle şıklıklarını pekiştirebilirler. Kombinlerinizi tamamlamak için rahat bir çanta veya şık bir el çantası da ekleyebilirsiniz.

Rahatlık ve Şıklığın Ötesinde: Özel Durumlara Uygun Tasarımlar

Orta yaş ve hamilelik dönemi, özel günler ve etkinlikler için de şık ve rahat elbiseler gerektirir. Özellikle düğünler, nişanlar veya iş yemekleri gibi özel durumlar için, her iki grup da rahatlıkla şık elbiseler tercih edebilir. Orta yaş kadınlar için, dantel detaylı, zarif kesimlere sahip elbiseler ideal bir tercihtir. Özel durumlar için tasarlanmış olan bu elbiseler, genellikle klasik kesimler ve zarif detaylarla öne çıkar.

Hamile kadınlar için de özel günler için şık ve rahat elbiseler mevcuttur. Hamilelik dönemi boyunca, büyüyen karın bölgesine uyum sağlayan esnek kumaşlardan yapılan elbiseler, özel günlerde hem rahatlık hem de şıklık sunar. Bu dönemdeki kadınlar, uzun ve akışkan hamile elbiseleriyle özel bir görünüm elde edebilirler. Ayrıca, hamile kadınlar için tasarlanmış olan bu elbiseler, genellikle rahat bir oturuşa sahip olup, bacak hareketlerini engellemeden şıklığı vurgular. Özel etkinliklerde şıklığınızı ve rahatlığınızı bir arada yakalayabileceğiniz elbise modelleri, bu dönemdeki kadınların tercih edebileceği ideal tasarımlardır.