Ana Sayfa Blog Sayfa 2352

Akçadağ Yeni Çarşı Projesine Başlandı! Esnaf Umutlu…

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen kentlerden biri olan Malatya'da, kentin yeniden inşası için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Depremlerde ciddi hasar alan ilçelerden biri olan Akçadağ'da ise yeni çarşı projesinin ikinci etap çalışmalarına başlandı. Proje kapsamında ağır hasarlı yapıların yıkım işlemlerinde sona gelinen ilçede esnaf ise gelecek için umutlu.

‘Devletimize güveniyoruz’

Akçadağ'da inşa çalışmaların sürdüğünü belirten esnaf Yılmaz Altuntaş, ‘Depremler sonrası kimi esnafımız kendi imkanları ile oluşturdukları iş yerlerinde kimisi ise konteynerlerde faaliyet gösteriyor. İnşallah sonunda güzel bir proje ile esnafın mağduriyeti giderilir. Devletimize güveniyoruz’ dedi.

‘Daha iyi olacak diye umut ediyoruz’

Çarşı projesinde ilk etap çalışmalarında sona gelindiğini ifade eden bir diğer esnaf Hüseyin Zeki ise ‘İlçemiz de bir taraftan yıkım diğer taraftan da ise inşa çalışmaları devam ediyor. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Emlak Konut tarafından yürütülen çalışmalarla yeni ve daha sağlam yapılara kavuşmayı umut ediyoruz’ diye konuştu

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi (UNECE): “Nükleer enerji olmadan küresel iklim hedeflerine ulaşılamaz”

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi (UNECE) uzmanları, nükleer enerji olmadan küresel iklim hedeflerine ulaşılmasının mümkün olmadığını açıkladı. UNECE’nin yeni yayımlanan teknoloji özet raporunda, nükleer enerjinin Paris Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerinin gerekliliklerinin yerine getirilmesine yardımcı olabileceğine dikkat çekildi. Nükleerin, küresel enerji sisteminin ve enerji yoğun endüstrilerin karbondan arındırılmasında diğer sürdürülebilir düşük karbonlu veya sıfır karbon teknolojilerinin kullanılmasının yanında daha geniş bir yelpazenin parçası olarak görülebileceği belirtildi.

İklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye ve düşük karbonlu teknolojilerin yayılmasını hızlandırmaya yardımcı olmak için UNECE tarafından yayınlanan bir dizi enerji teknolojisi özetinden biri olan raporda, nükleer santrallerin kapatılması kararlarının iklim değişikliğinin azaltılması yürütülen çabalar için gerilemeyi temsil ettiği kaydedildi. Raporda ayrıca mevcut nükleer santrallerin uzun vadeli işletiminin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekildi.

UNECE Genel Sekreteri Olga Algayerova, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ”Nükleer enerji, bu teknolojiyi uygulamayı seçen ülkeler için karbon nötrlüğü elde etmeye katkıda bulunabilecek, dolayısıyla iklim değişikliğini azaltmaya ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine ulaşmaya yardımcı olabilecek önemli bir düşük karbonlu elektrik ve ısı kaynağıdır” dedi.

Zaman daralıyor

Düşük karbonlu bir enerji kaynağı olan nükleer enerji, iklim değişikliğine yol açan CO2 emisyonunu önlemede büyük rol oyuyor. Son 50 yılda, yaklaşık iki yıllık toplam küresel enerji emisyonuna denk düşen 74Gt hacminde CO2 emisyonunu önleyen nükleer enerji, Paris İklim Anlaşması’nın amaçlarına ulaşmada ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Günümüzde nükleer enerji, UNECE bölgesinde üretilen elektriğin yüzde 20’sini, düşük karbon üretiminin ise yüzde 43’ünü karşılıyor. UNECE bölgesindeki elektrik üretiminin yarısından fazlası halen fosil yakıtlar tarafından sağlanıyor. Uzmanlar bu nedenle küresel çaptaki enerji sisteminin hızla dönüştürülmesi için zamanın daraldığına dikkat çekiyor.

Nükleer reaktörlerin kapatılma kararı gözden geçirilmeli

Raporda, nükleer enerjinin, UNECE bölgesindeki 11 ülkede (Belçika, Bulgaristan, Çekya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Slovakya, Slovenya, İsveç, İsviçre ve Ukrayna) elektrik üretiminin yüzde 30’dan fazlasını sağlayan enerji sisteminin aktif bir parçası olduğu vurgulandı. Hali hazırda 20 ülkenin nükleer santral işlettiği, 15 ülkenin ise yapım veya geliştirme aşamasında olan yeni reaktörlere sahip olduğunun açıklandığı raporda, UNECE üyesi 7 ülkenin, ilk kez nükleer enerji programı geliştirme sürecinde bulunduğu kaydedildi.

Kanada, Çekya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı ülkeler, nükleer enerjinin gelecekte ulusal emisyonlarını azaltmada önemli bir rol oynayacağını açıkça dile getirdi. Buna karşılık Belçika, 2025’te, Almanya ise 2023’te nükleer enerjiyi aşamalı olarak devre dışı bırakacağını duyurdu. Özet raporda, bölgede toplamda 292 reaktörün aktif çalıştığı, 2000 yılından bu yana, siyasi, ekonomik veya teknik nedenlerle 70’in üzerinde reaktörün kapatıldığı belirtildi. Çoğunlukla bu reaktörlerin yerini, iklim değişikliği ile mücadelede aksaklıklara yol açacak olan kısmi fosil yakıtlı enerji üretim sistemleri aldı.

UNICE uzmanları daha fazla nükleer santralin erken kapanmasının önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Uluslararası Enerji Ajansı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın da bunu iklim değişikliğine yönelik acil bir öncelik olarak gördüğüne dikkat çekti

Reaktör teknolojilerinin seçenekleri

Nükleer reaktör teknolojisinin, büyük gigawatt ölçekli reaktörler, küçük modüler reaktörler (Small Modular Reactors – SMR) ve mikro reaktörler olmak üzere üç sınıftan oluştuğunun açıklandığı raporda, büyük reaktörlerin, günümüzde ticari olarak temin edilebilen oturmuş teknolojiler olduğunun altı çizildi. Küçük modüler reaktörlerin, ticari dağıtıma hızla yaklaşan tasarımlara sahip olup, Rusya’nın kuzey kıyılarında bu yönde faaliyet gösteren bir tesisin, uzak mesafelerdeki insanlara ısı ve elektrik tedarik ettiği ifade edildi. Bazı mikro reaktör tasarımlarının, önümüzdeki beş yıl içerisinde, ABD ve Kanada gibi satıcı ülkelerde yer alması bekleniyor.

Nükleer rekabetçi bir seçenek

Söz konusu teknoloji özetinde, nükleer enerjinin rekabetçi bir seçenek olduğu vurgulanarak, ”Nükleer enerji, elektrik üretimi açısından dünyanın birçok yerinde maliyet endeksinde rekabetçi bir seçenek sunuyor. Düşük maliyetli finansman ve pazar yapısı sayesinde, büyük nükleer santraller için 5-10 milyar ABD doları arasında değişen yüksek miktarlardaki ön sermaye maliyetinin yükü azaltılabilir. Geleceğin küçük ölçekli ”mikro reaktörleri” ve küçük modüler reaktörlerin, değişken yenilenebilir enerji ile teknoloji etkileşimini finanse etmesi ve desteklemesi daha kolay olacak” ifadelerine yer verildi.

Nükleer enerjinin geleceğin karbondan arındırılmış enerji sistemlerinde diğer düşük karbonlu enerji kaynaklarıyla entegrasyonunu artırma potansiyeline sahip olduğu belirtilirken, nükleer gücü kullanan ülkelerin birlikte çalışmaları ihtiyacı da vurgulandı.

Türkiye, Akkuyu ile ilk adımı attı

Şu anda tüm dünyada 443 nükleer güç reaktörü düşük karbonlu elektrik üretmeye devam ediyor. Aralarında Türkiye, Çin, Fransa, Japonya, İngiltere, Finlandiya’nın da bulunduğu 19 ülkede ise 51 reaktör inşa halinde bulunuyor. Mersin’de inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ise Türkiye’nin iklim değişikliği sorununu çözme yönünde attığı önemli bir adımı temsil ediyor. Uzmanlar, Türkiye’de bu yıl görülen sel, kuraklık ve orman yangınlarının gelecekte meydana gelecek iklim olaylarının bir işareti olarak görülmesi gerektiğini kaydediyor. Bu açıdan ülkenin hem iklim hedefleri hem de sürdürülebilir kalkınma için ‘nükleer enerjiye yönelmesinin bir seçenek değil, zorunluluk olduğunun, temiz enerjiye geçişin nükleersiz olamayacağının altı çiziliyor.

Akkuyu NGS, modern Rus tasarımı 3+ nesil VVER 1200 teknolojisine sahip toplam 4 reaktörden oluşacak. Yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santral, ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre; Akkuyu NGS’nin tam kapasitede çalışması durumunda Türkiye her yıl 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatından da kurtulmuş olacak. Toplam sera gazı salınımının yüzde 86’sını hidrokarbon yakıt kullanımının oluşturduğu ülkede Akkuyu ile yılda 35 milyon ton karbondioksit salınımının da önüne geçilmiş olacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İdeal karavan nasıl olmalı?

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Ünlü doğa ve manzara fotoğrafçısı Stefan Forster, kendi off-road aracını tasarlamış ve ortaya herkesin hayalini süsleyebilecek seviyede bir karavan .

Stefan Forster tarafından Toyota Hilux Expedition V1 adı verilen bu karavanın kod adı ise İzlandacada kurt anlamına gelen ‘Ulfur.’

Yaklaşık bir yılda sıradan bir Toyota Hilux’un üzerinde yapılan çalışmalar sonucu tam bir arazi aracı haline gelen Ulfur’da, bir doğa fotoğrafçısının isteyebileceği bütün off-road özellikler mevcut.

225 beygir üreten 3.0 L dizel bir motorun hayat verdiği Toyota Hilux Expedition V1’de, TJM Şnorkel, HELLA aydınlatmalar, ön ve arka diferansiyel kilitleri, alt koruma, 240 galonluk su tankı, güneş panelleri ve dâhili radyo kontrol ünitesi ilk akla gelen off-road özellikleri.

Expedition V1’in iç kısmına baktığınızda doğanın ortasında tam donanımlı bir mutfaktan bir duşa kadar hayatınız kolaylaştıracak hemen hemen her şeyi bulmak mümkün.

Bu araç satılık değil ama bir pick-up’la kendi karavanınızı inşa etmeniz için sizi gayet motive edeceğine eminim! 
 

Türkiye’nin Gururu Gençler destek bekliyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

AR-GE’si ve üretimi Makine, Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği bölümü öğrencilerine ait olan 1.5 ADANA isimli elektrikli araçlar ile tanındığımız Çukurova Elektromobil Takımı, 2013 yılında Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü tarafından kurulmuştur. Kurulduğu dönemden itibaren TÜBİTAK tarafından TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları’na düzenli olarak katılım göstermiş olup her yıl farklı branşlarda dereceye girme başarısı göstermiştir. Ayrıca 2016 yılından itibaren Shell Eco-marathon yarışlarına katılım başarısı göstermiş olup Shell Eco-marathon Türkiye yarışlarında 2 birincilik, Shell Eco-marathon Europe yarışlarında dördüncülük, beşincilik ve yedincilik dereceleri mevcuttur. Pandemi şartları altında düzenlenen 2021 Shell Eco Marathon Virtual League kapsamında tasarım ve en güvenli araç ödülüne yine bu takım layık görülmüştür. Günümüzde ise çalışmalarını büyüterek yoluna devam eden takım 4 farklı kategoride yarışlara katılmayı planlamaktadır. Bunlar TEKNOFEST tarafından düzenlenen Robotaksi-Binek Otonom Araç, TÜBİTAK EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi ve Hidromobil, Shell Eco-marathon yarışlarıdır.

 

 

Performans Ödülleri

 

2023 Shell Eco-marathon Avrupa 5.liği,

 

2023 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Hidromobil Kategorisi 1.liği,

 

2022 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi 1.’liği,

 

2022 Shell Eco-marathon Avrupa 4.lüğü,

 

2020 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi 2.liği,

 

2019 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi 1.liği,

 

2019 Shell Eco-marathon Avrupa 7.liği,

 

2018 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi 2.liği,

 

2018 Shell Eco-marathon Avrupa 7.liği,

 

2018 Shell Eco-marathon Türkiye 1.liği,

 

2017 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi 1.liği,

 

2017 Shell Eco-marathon Türkiye 1.liği.

 

 

 

Diğer Ödülleri

 

2023 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi Kurul Özel Ödülü,

 

2022 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi Yerlilik 2.’liği,

 

2021 Uluslararası Tübitak EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi Yerlilik 2.liği,

 

2021 Shell Eco-marathon Off-Track Safety Ödülü,

 

2016 Uluslararası TÜBİTAK EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi Tasarım Ödülü,

 

2015 Uluslararası TÜBİTAK EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi Tanıtım ve Yaygınlaştırma Ödülü,

 

2014 Uluslararası TÜBİTAK EC Elektrikli Araç Yarışları Elektromobil Kategorisi Kurul Özel Ödülü.

4 kuşaktır Beşiktaş’lı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Siyah-beyazlı kulübün divan kurulu başkanlığının açıklamasına göre olağanüstü seçim, 9 Haziran Pazar günü, çoğunluk sağlanamadığı takdirde ise 30 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek.

Tüzük gereği 100 öneri imzasını toplayarak olağanüstü seçimli genel kurul toplantısında adaylığa hak kazanan Muharrem Rauf Hoşkal, Oğuz Giray ve Sefa Bağcı, başvuru dilekçeleriyle geçici yönetim kurulu listelerini divan başkanlığına teslim etti.

20 Mayıs’ta Şahabettin Önkol ve ekibinin istifası ile boşalan Üyelik ve Sicil Kurulu seçimleri için Divan Başkanlığı’nın yayınladığı açıklama sonrası kulisler hareketlendi.

Geçtiğimiz günlerde adaylığını açıklayan Sefa Bağcı’dan sonra Dr. Oğuz Giray’da adaylığını açıkladı. Dr. Oğuz Giray’da kurul için yoğun kulis faaliyeti yaparak, kısa sürede gerekli 100’ü aşkın imzayı topladı. 

DR. OĞUZ GİRAY kimdir?

Dr. Oğuz Giray, 4 kuşak Beşiktaş semtinde oturan bir aileden gelmektedir. .Atatürk Üniversitesi İİBF iktisat bölümünde  Lisans, Trakya Üniversitesi İktisat Ana Bilim Dalın da Yüksek Lisans, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukukunda Yüksek Lisans,  Yeditepe Üniversitesi  Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerde Yüksek Lisans ve Yeditepe Üniversitesi  Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerde Doktora eğitimlerini tamamlayan Giray, halen Yeditepe Üniversitesi İİBF Kamu Yönetiminde Dr. Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.

Psikolojimizin de dengeli ve doğru beslenmeye ihtiyacı var!

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Beden sağlığı kadar psikolojik sağlığın da çok önemli olduğunun altını çizen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikolojimizin de tıpkı bedenimiz gibi dengeli ve doğru beslenmeye ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Duygu yönetiminin önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ”En önemli psikolojik kaynağımız olan sevgiyi geniş bir havuzda tutmalıyız ve sevgi cömerdi olmalıyız.” dedi. Tarhan, hayatı anlamlı kılmak için zihinsel yatırım yapılması gerektiğini de söyledi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 90’lı yıllardan önce psikoloji kaynakları olarak duygu ve düşüncelerin gösterildiğini, 90’lı yıllar sonrasında özellikle beyin çalışmalarıyla beraber nörobilim kavramının hayatımıza girmesiyle insan davranışlarında duygu ve değerlerin etkisinin araştırıldığını söyledi.

İnsan psikolojik bir varlık

İnsanın sadece rasyonel bir varlık değil, aynı zamanda bir psikolojik varlık olduğunu kaydeden Tarhan, ”Diğer canlılar gibi yemek, içmek, üremekle yetinmiyor. İnsanların psikolojik boyutunu göz ardı ettiğimiz zaman insanları ilkel düzeyde tutmuş oluruz. Yemek, içmek, üremek insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gereken ihtiyaçlarıdır. Ancak insan soyut düşünen, kavramsal, sembolik düşünen bir varlık. Bu özellik nedeniyle insanın psikolojik kaynakları var. Bu kaynakların da yönetilmesi ve yatırım yapılması gerekir. Duyguları ve değerleri göz önüne almak gerekir. Duygusal ve bilişsel yatırımdan ne anlıyoruz? Bilişsel kelimesi Türkçeye psikoloji terminolojisi olarak girdi. Türkçede tam oturmadı. Aslında bu kavramı en iyi karşılayan kelime zihinsel yatırımdır. Beynimizin üzerinde bir zihin var. Zihin de kuantum evrenle ilişkilidir. Nörobilim bunu ortaya çıkardı. ‘Beyinde p300 dalgası var. Karar veren beyin değil, beynin üzerinde holografik bir beyin olmalı’ tarzındaki akıl yürütmeyle bu söyleniyor. Şu anda bu araştırılıyor.” dedi.

Psikoloji 3 kelimede toplanıyor: Akıl, beyin, kültür

İnsanın karar verirken sadece muhakeme ederek aklıyla değil, duygu, heyecanları ve kültürel değerleriyle karar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ”Psikoloji üç kelimede toplanıyor: Akıl, beyin ve kültür. Bu üç kavram bir araya geldiği zaman insan, insan oluyor. Akıl yerine zihin de denebiliyor. Mind, brain and culture diye geçiyor. İnsan, bu üçünün toplamıdır.

Duygu yönetimi, beyindeki kimyasal eczanenin yönetilmesidir

İnsan tek başına duygudan ibaret değildir. Tek başına düşünceden de ibaret değildir. Bizim kültürümüz akıl ve kalp sentezi yapmıştır. Kalpten kastedilen duygudur. Fiziksel kalp değildir. Buradaki kalp Arapça kökeni olarak İnkılap kelimesinden geliyor. Kalp eden, değiştiren, dönüştüren yani ses enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüyor gibi veyahut ısı enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüyor, bunun gibi dönüşüm yapan organdır. O nedenle kalbin duygularımız ve beyindeki kimyasallarla bağlantısı tespit edilmiş. Aslında duygu yönetimi demek, beynimizdeki kimyasal eczanenin yönetimi demek. Bir insanın psikolojisini iyi yönetmesi demek, beyin kimyasını iyi yönetmesi demektir.” diye konuştu.

Sevgi havuzunu geniş tutacağız

En önemli psikolojik kaynağın sevgi olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan ”Yatırımda kaynak yönetiminde havuz formülü vardır. Havuzu büyük tutacaksın. En önemli psikolojik kaynağımız olan sevgiyi geniş tutacaksın. Sevgi cömerti olacağız. Bazıları sevgi cimrisidir. Duygu dili olarak sevgiyi ifade etmeliyiz. Sevgili dili illa ‘Seni seviyorum’ demek değildir, sevgiyi başka yollarla da ifade edebiliriz. Önemli olan samimi bir şekilde olmasıdır.” dedi.

Niyet de psikolojik bir kaynaktır

”Gözün, yüzün, kalbin aynı olması gerekiyor. Bunu başaran insanda müthiş bir niyet ortaya çıkıyor” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ”Niyet de bir psikolojik kaynaktır. İyi niyet sihirli bir kelimedir. ”İyi niyet ve niyetin nörobiyolojisi” konusunda çalışmalar var. İyi niyeti olan kişiler beyinde duygusal ayna nöronlar çalışıyor. Karşı tarafın beynindeki olumlu duygularla ilgili alanları harekete geçiriyor ve beyindeki internet şeklinde duygusal ayna nöronlar harekete geçip konuşuyorlar.” diye konuştu.

Olumlu yönü pekiştirmek esastır

Kaynak yönetiminde havuzu büyütmek ve daha sonra bu havuzu doğru ve akıllıca kullanabilmenin önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ”Önce vereceksin ki ondan sonra yönetebilesin. Eğitimde öğretmen, anne ve baba sevgi cömerdi olacak. Çocuk hata yaptığında şiddet göstermeye, bağırmaya hiç lüzum yok. Çocuğa sevgi vereceksin. Eğitimde asıl başarı nedir? Olumlu yönü pekiştirmek esastır, cezalandırmak istisnadır. Eğitimde akademik ve hayat başarısı için. Başarılı olması için çocuğun dersi sevmesi gereklidir. Dersi sevmesi için de öğretmeni sevmesi gerekir. O da yetmiyor. Öğretmeni sevmesi için öğretmenin öğrenciyi sevmesi lazım. Bu sevgi zinciri dönerse bir müddet sonra çocuk başarılı oluyor.” dedi.

Hayatı anlamlı kılmak için zihinsel yatırım gerekiyor

Hayatı anlamlı kılmak için zihinsel yatırım yapılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ”Kişinin kendini tanıması, duygularını yönetmeyi öğrenmesi, duygu, düşünce ve değerleri bir kaynak gibi yönetmesi önemlidir. Bunları başarabilmek için önce duygusal ve zihinsel yatırım yapacaksınız. Zihinsel yatırım nedir? Aklınızı bilgeleştireceksiniz. Bilgeleştirmek için akla duygu katmak gerekiyor. Akıl ve kalp sentezi gerekiyor. Bunun için kişinin yüksek ahlaki değerler öğrenmesi gerekiyor. Akıl ve kalbimizi kullanarak duygu ve bilişsel kaynaklarımızı, yatırımlarımızı arttırabiliriz.” tavsiyesinde bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Cuma İş Çıkışı” Konserleri Devam Ediyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

İş Kuleleri Kibele Heykeli önünde gerçekleşen ”Cuma İş Çıkışı” konserlerinde 24 Eylül Cuma akşamı BaBa ZuLa sahne aldı. Haftanın yorgunluğunu müzik eşliğinde atmak isteyenler için bir buluşma noktası olan ve ücretsiz gerçekleşen konserler yoğun ilgi gördü.

Konserlerin yanı sıra DJ Ekim Baykara’nın da yer aldığı etkinlikler, 1 Ekim Cuma saat 18.30’da Hey! Douglas ile devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Fed Sonrası Piyasa Sakin, Bitcoin ve Polkadot Getiri Bakımından Piyasanın Gerisinde Kaldı

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

FOMC sonrası piyasa elde ettiği kazançların bir kısmını bugün realize etmeye yöneldi. Avrupa ve ABD vadelilerine bakıldığında bugünkü piyasa iştahında kar alma dürtüsünün ağır bastığını görüyoruz. Bitcoin son bir hafta içerisinde 39.000 seviyesinden 45.000 seviyesine yükselirken, vadeli piyasada hacim olmayışı derinlikli bir yükseliş olmadığı anlamına geliyor. Öyle ki Bitcoin kontratlarının fonlama oranının ekside seyretmesi de özellikle alıcıların vadeli piyasaya gelmediğini gösteriyor. Madenciler ise henüz birikime geçmiş değiller ve satmak üzere son beş gündür havuzlarından borsalara BTC gönderimini sürdürüyorlar. Buna karşılık Bitcoin cüzdanlarında biriken BTC’lerde artış söz konusu. Önümüzdeki süreçte Bitcoin ağ kullanımı daha fazla artabilir. Twitter’ın IOS için Bitcoin bahşiş özelliğini başlattığını duyurması, kısa-orta vadede Bitcoin seyrine olumlu etki edebilir. Diğer tarafta AVAX’ın haftalık getirisi yüzde 20’lere yaklaştı ve ağda kilitlenen AVAX miktarı rekorda seyrediyor. Cardano ise geçen hafta Alonzo güncellemesinin ardından güç topluyor. Ağ üzerinde geçen akıllı kontrat sayısı 40 bin seviyesinin aşarken, bir de ağda NFT’ler için yazılım geldi. Mevcut durumda projesi olan coinler arasında hareket etmeyen Polkadot’un kaldığını görüyoruz. Halen daha 40 seviyesinin altında işlem gören Polkadot iskontosu bakımından dikkat çekiyor. Son bir haftadır 30’ın üzerinde seyreden DOT bu anlamda doğal desteği haline getirdiği mevcut seviye üzerinde kalması durumunda dikkat çeken coinler arasına girebilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İsviçreli kalem markasını satın aldı, 12 ülkeye ihracat yapıyor

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

45 yıllık bir aranın ardından 2019 yılında Emper Kalemsan tarafından satın alınmasıyla birlikte tekrar üretime geçen Piguet Genève, 3 yılda Amerika’dan Nijerya’ya 12 ülkeye ihracat yaparak büyümeye devam ediyor.
İsviçre’de 1959 yılında kurulan ve 1970 yılında İsviçre saat endüstrisinin girdiği büyük krizden etkilenerek kapanmak zorunda kalan lüks dolma kalem markası Piguet Genève Suisse, Türkiye’de 2017 yılından beri lüks aksesuar ithalatı alanında faaliyet gösteren ve yüzde 100 Türk sermayeli bir şirket olan Kalemsan tarafından 2019 yılında satın alınmıştı. Marka 3 yılda çok büyüdü. Şu anda 12 ülkeye ihracat yapıyor. Şirket her açıdan ciddi bir başarı hikayesi yazmaya devam ediyor.

BÜYÜME HEDEFİ 5 YILDA YÜZDE 400

Türkiye pazarındaki kalem üretiminin yüzde 10’luk kısmını yerlileştirmeyi başaran markanın yönetim kurulu başkanı Samet Memişoğlu, Piguet’in önümüzdeki 5 yılda yüzde 400 büyüme hedefi olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Kamuda ve özel sektördeki tasarruf tedbirleri şirketleri hediyelik alımları konusunda dolma kaleme yöneltti. Türkiye’de kurumsal hediyelik alımında Dolma kalemlerin payının 2021 yılında yüzde 35 seviyelerinde olması bekleniyor. Dünya genelinde ise 2023 yılında lüks kalem pazarında yüzde 7’lik bir büyüme öngörüyoruz. Piguet Genève kalemleri Türkiye’de üretiliyor. Ayrıca biz Kalemsan olarak artık kalem gövdelerimizi tamamen Türkiye’de üretebiliyoruz ve bu durum üretimimizdeki yerlilik oranını yüzde 60’lara kadar yükseltti. İhracatta 2000 dolar seviyelerine kadar çıkan kalemlerimizle (60 gr) katma değerli ihracat yapıyoruz.”

Memleket Partisinde Deprem!

0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Ulaşılan bilgilere göre;

Memleket Partisi’nin Milliyetçi kanadını oluşturan,Milliyetçi profile sahip Genel sayman Ufuk AKGÜN, MYK üyesi Prof. Dr. Ali Rıza BÜYÜKUSLU, Parti meclisi Üyesi ve parti kurucu üyesi Meryem Şengül KALA, Parti meclisi Üyesi ve parti kurucu üyesi Dr. Oğuz GİRAY’ın istifası partide büyük depreme yol açtı. İstifaların arkasında milliyetçi grubun,partinin Atatürk milliyetciliğinden uzaklaşması ve daha çok sol tarafa kayışın etkili olduğunu gören bu gruptaki partililerin yaptıkları ikaz ve eleştirilerin göz önüne alınmamasının etkili olduğu konuşulmakta.

 

Parti yönetiminden gelen istifalarla Memleket Partisinde yeter sayı kalmadı.