Arap Alfabesi Peygamberden önce; İslam 7. yüzyılda ortaya çıktıktan sonra yaygınlaşmış olsa da Arap alfabesinin temelleri 3. yüzyıla dayanır. Sina Yarımadası’nı, Kuzey Arabistan’ı Ürdün’ü ve Güney Suriye’yi işgal eden yarı göçebe Nebati kabileleri tarafından kullanılan yazıdan türemiştir. Nabati alfabesi, bu yıllara kadar gelen taş yazıtlardan ortaya çıktığı tarihsel verilerden anlaşılmaktadır.
Diğer alfabeler gibi hiç bir kutsal tarafı yoktur. Bu yazıyı Ebucehi'de, Ebulehep'te, Ebubekir'de kullanırdı… İster Cahiliye ,ister Asr-Saadet dönemi olsun; bu yazı ne değişti nede inançlara göre revize edildi. Olduğu gibi günümüze dek geldi, devam ediyor, devam edecektirde..!
Türkçe'yi gayet iyi bilen bir Suriyeli'nin evinde Arapça yazısıyla yazılmış Karl Marx'ın , Das kapitali, George Pulitzer'in ateistlik üzerine kurulu ' Felsefenin Temel İlkeleri' gibi benzeri Kitabılar vardı. Şimdi nerede kaldı bu harflerin kutsallığı..! Biz daha ne zaman'a dek bu tür hurafe lerden yakamızı kurtaracağız Allah bilir.
Bakıyorum, uzun sakallarıyla, başlarında takke, fistan giymiş beyazlar içinde adeta marjinal vizyon arz eden adamlar var. Neymiş, Peygamber efendimiz de böyle giyinirlermiş.Hadi bunları söylemeseler , giyim tarzlarına bir şey demem, böyle seviyorlar der , saygı duyar, anlayışla karşılarım. Ama; işi uhrevi boyutlara taşıdılar mı işte o zaman işin rengi değişiyor…
O dönemlerde peygambere inananlarda, inanmayanlarda aynı tarz elbiseleri giyerlerdi… Ebu Cehil ile Peygamberimizin giyim tarzları farklı değildi yani…
Ayrıca Peygamberimiz; Hac'a veya başka bir yere hep at veya deve sırtında giderdi… Peki dindar olduğunu idda edenler, at, deve değilde, neden uçağı veya otomobili tercih ediyorlar?
Biz evvel Dinimizin rükn ve şartlarını tastamam yerine getirip, Peygamber efendimiz'in gösterdiği yolda , gösterdiği menzile dosdoğru yol alalımda, isteyen grant tuvalet, isteyen kot pantolon; veya isteyen ne giyerse giysin. Yeter ki bu giyim tarzları adabımaaşeret'e muğayir bir durumu arz etmesin..!
Yüce Allah, Kur'an'da sure ve ayetlerle kullarına neyin nasıl yapılacağını bu konuda tüm gerekli ikaz ve uyarıları bildirmiş zaten… Bunun dışında fikirler beyan etmek, veya yapılan emir ve ikazlara muhalif davranışlar sergilemek kimseye düşmez.
Yüce dinimiz dinlerin en efdali, en evrenseli en kapsamlı olanıdır. Alemşumuldur yani..!Öyle günah ve sevap vidaları arasında sıkıştırılacak basit bir olgu değildir. Şekilcilik dinde yoktur. Herşey takva üzerinedir.
Şekilcilikte kastım, ibadetler değil; kişilerin dış görünüşleri ile alakalıdır . Sakal bırakan da; bırakmayan, dinî vazife lerini pekala yerine getirebilir… Dini kurallarda ise bir şekilcilik söz konusudur; cümlesi Kur'an'da mevcuttur.