CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, buğday ve arpa üretiminde yaşanan sorunları gündeme taşıyarak açıklamalarda bulundu. Gürer, üretimdeki düşüşler ve artan maliyetlerle çiftçinin zor günler geçirdiğini belirtti.
“BUĞDAY TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK BİR ÜRÜN”
Buğdayın stratejik önemine değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Mayıs ayı sonunda Çukurova bölgesinde buğday ve arpa hasadı başlayacak. Bu yıl yaşanan don olayları nedeniyle tahıl ürünlerinde de zarar meydana geldi. Türkiye için buğday, hububat olarak en çok tükettiğimiz gıda ürünüdür. Dünya buğday üretiminin %80’ini Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Ukrayna gibi ülkeler gerçekleştiriyor. Dünya genelinde 787 milyon ton buğday üretiliyor, bunun 212 milyon tonu ihraç ediliyor. Türkiye ise ithalatçı bir ülke konumunda buğdayda yapılması geren yerli üretimi desteklemektir ,” dedi.
Türkiye’nin buğdaydaki yeterlilik oranını değerlendiren Gürer, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, buğdayda %96 yeterlilik oranına sahibiz. Türkiye, buğday ithal etmek zorunda kalıyor.” dedi. Geçen yıl buğdayda bir milyon ikiyüzbin ton üretim düşmesi olmasının bu yılda da devam etmesi olası görülüyor.’ dedi.
“BUĞDAY ÜRETİMİ AZALIYOR, İTHALAT ARTIYOR”
2024 yılı buğday üretim verilerine dikkat çeken Gürer, “Toprak Mahsulleri Ofisi, 2024 yılında 3,5 milyon ton buğday alacağını açıklamıştı, ancak bu yıl hedefi 2,5 milyon tona düşürdü. Bu durum çiftçiyi tüccarın kucağına bırakmak anlamına geliyor. TMO, çiftçinin ürününü belirttiği kriterlerle alırken tüccar tarlaya gidip ürünü daha düşük bir fiyatla alıyor. Bu durum, çiftçinin maliyetlerini karşılayamamasına ve üretimin daralmasına yol açıyor,” diye konuştu.
Buğday alım fiyatlarının çiftçinin maliyetlerini karşılayamadığını vurgulayan Ömer Fethi Gürer,
“2023 ile 2024 yılları arasında buğday üretiminde %5,5 oranında azalma oldu ve bu, 1.200.000 ton kayıp anlamına geliyor. 2025 yılı hasat dönemi yaklaştı. Toprak Mahsulleri Ofisi, çiftçiden alım fiyatlarını acilen açıklamalıdır. Çiftçi refahını sağlayacak bir alım fiyatı olmazsa üretim daralmaya devam edecek.” dedi.
MALİYET ANALİZİNE GÖRE ÇİFTÇİ ZARAR EDİYOR
Buğday üretiminde artan maliyetlere dikkat çeken CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Adana’da kuru tarımda 1 kilo dane maliyeti 15 lira 66 kuruş, sulu tarımda ise 15 lira 7 kuruş olarak ortaya çıktı. Bunun içinde tarla kirası, ilk sürüm, ikileme, üçleme, tohum bedeli, gübre cinsine göre gübre fiyatlandırılması, taban üst gübre, gübreleme işçilik bedeli, ilaç bedeli, ilaçlama,hasat giderleri, diğer masraflarla birlikte vergi dahil olmak üzere toplam maliyet hesaplanmıştır. 15 lira 66 kuruş maliyet, dekar verimi 400 kilo olan yerlerde kuru tarımda ortaya çıkan maliyet fiyatıdır. bu yıl yaşanan hava değişimleri nedeniyle 400 kilo verim, Çukurova’da çoğu yerde alınamayacak. Özellikle üretim 50 kiloya, 100 kiloya düşen yerler var. Bu durum göz önünde bulundurularak, kuru tarım alanında 1 kilo dane maliyetinin 15 lira 66 kuruş olduğu ve verimin 400 kilonun altına düştüğünde bu fiyatın daha da yükseleceği gerçeği ortaya çıkıyor.”
Niğde’deki durumu da değerlendiren Ömer Fethi Gürer, “Niğde’de kuru tarımda 1 kilo dane maliyeti 18 lira 80 kuruş, sulu tarımda ise 17 lira 25 kuruş olarak hesaplandı. Çiftçilerimiz bu maliyetlerle üretim yapamazken alım fiyatı ne olacağı merakla bekliyorlar.“ dedi.
DÜNYA ÇAPINDA BUĞDAY KRİZİ KAPIDA
Ömer Fethi Gürer, “Gübre fiyatlarındaki artış devam ediyor. Örneğin, üre gübresinin geçen yıl başında ton fiyatı 12.250 lira iken, bugün bayideki fiyatı 19.000 liraya ulaşmış durumda. Keza, DAP gübre taban gübre geçen yılın ilk aylarında 18.500 lira iken şu anda 27.000 lira seviyesine çıkmış durumda. Bunun vadeleri ve bayi karıyla birlikte eriştiği rakam, çiftçilerin nasıl gübre atacağını kara kara düşündüren bir boyuta gelmiştir. Amonyum sülfat gübresinin fiyatı da 2024 yılının başında 6.500 lira iken şu anda 9.500 liraya yükselmiştir,” dedi.
“TARIM MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR”
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman, Köyişleri komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, “Dünya genelinde bazı ülkelerde buğdayda arz açığı sorununun oluşması olası görülüyor. Artan tüketim, ticaret ve yüksek stok tutan ülkeler nedeniyle, 2025 yılında dünyada buğday konusunda sıkıntıların ortaya çıkabileceği belirtiliyor. Bu yıl alım fiyatlarının çiftçi maliyetlerinin üzerinde ve çiftçi refahını sağlayacak bir düzeyde olması gerekiyor. Aksi takdirde, son iki yılda yaklaşık olarak 3 milyon tona yakın buğdayda düşüş yaşandı. Nüfus artışı ve turizm nedeniyle ülkeye gelen turist sayısı da dikkate alındığında, sürecin doğru yönetilmemesi halinde buğdayda açık oluşacak. Dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen buğday, ülkemizde un ve makarna üretiminde kullanılarak ihraç ediliyor. Ancak bu durum çiftçimize bir fayda sağlamıyor. Buğday üretiminin artırılması ve kendi kendine yeterlilik oranının korunması için alım fiyatlarının yüksek tutulması gerekiyor.
Kuraklık ve don gibi faktörlerin etkisiyle bu yıl buğday ve arpada önemli düşüşler bekleniyor. Uygulanacak politikalar, çiftçilerin gelecek yıl da buğday ekimi yapma motivasyonunu destekleyecek düzeyde olmalıdır. Tarım stratejik bir alandır ve milli güvenlik kadar önemlidir. Gıda, hava ve su geleceğimizin en önemli üç değeridir. Ancak ne yazık ki, suyumuz, gıdamız ve temiz havamız azalmaktadır. Bu sürecin ülkemizin geleceği açısından yaratacağı problemlerin görülmesini temenni ediyorum.”