Başkan Gülpınar, açılışta yaptığı konuşmada Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe ve Sayburç gibi önemli arkeolojik alanlara değinerek, bu kazıların insanlık tarihine dair bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardığını vurguladı. Gülpınar, 1963 yılında Chicago Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü araştırmalardan da bahsederek, o dönemde yeterince tanınmayan bu tarihsel zenginliğin bugün dünyada büyük ilgi gördüğünü ifade etti.
Şanlıurfa: Medeniyetlerin Hafızası
Urfa’nın yalnızca arkeolojik anlamda değil, müzik, inanç ve gelenek açısından da derin bir kültürel birikime sahip olduğunu belirten Gülpınar, şehri “medeniyetin canlı arşivi” olarak niteledi. Balıklıgöl’den Harran’a kadar uzanan tarihsel zenginliğe değinen Başkan, Şanlıurfa’nın dünya için eşsiz bir miras olduğunu söyledi.
Ayrıca, Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından “Müzik Şehri” unvanı taşıdığını hatırlatan Gülpınar, 2026 yılında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı kapsamında düzenlenecek Müzik Toplantısı’na ev sahipliği yapacaklarını ve 80 ülkeden sanatçının Urfa’da buluşacağını duyurdu.
Kültürel Diplomasi ve Teşekkür
Festivalin Türk kültürünü tanıtma açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirten Gülpınar, etkinliğin gerçekleşmesine katkı sunan tüm kişi ve kurumlara teşekkür etti. “Tarihi mirasımızı dünya ile buluşturmak hepimizin görevidir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Festival, Mehter Takımı’nın coşkulu gösterisiyle başladı. 200’den fazla stantta geleneksel sanatlar tanıtıldı; ebru, hat ve seramik gibi el sanatları canlı performanslarla sergilendi. Ayrıca Türk diasporasına yönelik paneller ve söyleşiler de ilgiyle takip edildi.
Etkinlikte Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, Azerbaycan’ın ABD Büyükelçisi İbrahim Hazar, Chicago Başkonsolosu Tahir Bora Atanır ve organizasyon başkanı Halil İbrahim Demir de yer aldı. Şanlıurfa’nın tanıtımı, ziyaretçilerden büyük övgü aldı.