Samsun ve çevre illerdeki fındık üreticileri ve akademisyenlerle irtibat halinde olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Serdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rakıma göre değişiklik gösterse de filizlenmesi başlamış olan fındık bahçelerinin zirai dondan ciddi zarar gördüğünü belirtti.
Karadeniz Bölgesi’nin en önemli ve stratejik bitkisinin fındık olduğunu vurgulayan Serdar, “Sakarya’dan Trabzon’a hatta Artvin’in Borçka ilçesine kadar fındık ekonomik olarak yetiştirilen bir bitki. Rakımlara göre don olayının zararı değişkenlik gösterdi. Düşük rakımlarda, örneğin 200-300 metreye kadar zarar daha hafifken, yüksek rakımlarda çok daha etkili bir don olayı yaşandı çünkü rakım yükseldikçe sıcaklık düşüyor. Her 100 metrede sıcaklık 0,6 ila 1 derece azalıyor.” dedi.
Serdar, don olayına karşı üreticilerden varsa sulama sistemlerini kullanmalarını istediklerini dile getirerek, “Özellikle yağmurlama veya damla sulama sistemleri uygulandığında, su donarken çevreye ısı veriyor. Bunu tavsiye ettik. Özellikle Çarşamba ilçesinde bu yöntemi uygulayan üreticilerimiz oldu. Bunun ne kadar faydalı olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bir diğer etkili yöntem ise bölgemizde dumanlama makineleri. Bu makineler de etkili bir şekilde kullanılmaya başlandı ve bu hafta sonu bazı üreticilerimiz bunları uyguladı. İnşallah yeterince başarı sağlamışlardır.” şeklinde konuştu.
“Gübrelemede hayvansal amino asit, akrilik asit içeren deniz yosunu kullanılabilir”
Üreticilere fındık bahçelerine sahip çıkmalarını öneren Prof. Dr. Serdar, “Fındık sadece bu sene değil, uzun vadede ihtiyaç duyacağımız stratejik bir ürün. Dolayısıyla fındığa yalnızca bu yıl değil, önümüzdeki yıllarda da değer vermeli ve bu bitkiden mümkün olduğunca fazla gelir elde etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Fındıkta don olayı yaşandığında bitkinin onarılması ve verimin korunması için bazı ilaçlamaların yapılması gerektiğini hatırlatan Serdar, “Özellikle yapraktan gübreleme akut bir etki yapıyor. Bunu birer hafta arayla iki kez yapmalarını öneriyoruz. Yapraktan gübrelemede hayvansal amino asit, akrilik asit içeren deniz yosunu kullanılabilir. Sadece azot, fosfor, potasyum değil, aynı zamanda magnezyum ve mikro element içeren gübreler özellikle tavsiye ediliyor.” dedi.
Fındık üreticilerinin hem kahverengi kokarcayla hem de zirai donla ciddi zararlar gördüğüne işaret eden Ümit Serdar, “Fındık bahçelerimizi terk etmeyelim. Fındık bizim için tek yıllık bir bitki değil, çok yıllık bir bitki ve bu bahçelere bizim ihtiyacımız var. Fındıklarımıza yaprak gübrelemesini yaparak bu dondan etkilenme düzeyini en asgariye indirmemiz gerekir.” açıklamasında bulundu.
“Kahverengi kokarcayla mücadeleye devam etmeliyiz”
Don olayından önce bazı kahverengi kokarcaların kışlaklardan çıktığını ve bu kokarcaların don olayından zarar görmüş olabileceğini ifade eden Serdar, şunları kaydetti:
“Bitki koruma uzmanı arkadaşlarla görüştük. Onlar, uykudan uyanmış olan kokarcaların büyük ölçüde zarar görebileceğini belirtti ancak bunu denemeler ya da sayımlarla ortaya koymak gerekiyor. Yine de bu durum bizi rehavete sürüklememeli. ‘Soğuk oldu, artık kışlak ilaçlamasına gerek yok’ demeyelim. Lütfen kışlaklarımızı ilaçlamaya devam edelim. Bir yandan kışlak ilaçlaması yapılırken, diğer yandan tuzaklarla kışlaklardan çıkan kokarcaların yok edilmesi için bitki koruma hocalarımızın tavsiyelerine uymalıyız. Dolayısıyla kahverengi kokarcayla mücadeleye devam etmeliyiz.”