Ana Sayfa Haberler Dünya Beş’in Çıktısıdır

Dünya Beş’in Çıktısıdır

1
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber


İslami düşüncenin 10. yasası:

10. “Allah’ın kelimeleri yüce, kâfirlerin kelimeleri sefildir.” (Tevbe-40) Bu ayet şunu emrediyor: Sefil ve yüce kavramların listesini çıkarıp, sefillerin üzerini çizin! Bunu yapmayan; A. Düşünemez. B. Tanımlayamaz. C. Cümle kuramaz. D. Belirsizlikten geçinir. E. Frengistan’a bekçilik eder. F. Yazdıkları Allah’ın kelimelerini değiştirdiğine şahitlik eder. G. Allah’ın kelimelerinin değiştirilmesi, Kuranı Mushaf’ta değil, ‘pratikte’ değiştirmek demektir. Açıklayalım.

Dünya beş’in neden çıktısıdır? Çünkü dünya yedi düvelin kavramlarını esas alıyor. Beşli yapı dünyayı beynelmilel yaptırımlar; yasalar, Paris şartı, Roma statüsü, insan- kadın hakları sakızı, AİHM balonu, Cenevre, Lahey dayatması vs üzerinden tanımladı. Sağ, sol, demokrasi türleri, liberal, çağdaş, muhafazakâr, ithal, yerli ve milli ideolojiler üreterek tanımladı. İslam dini yerine din kültürü yani ‘kültür dini’ diyenin zihniyet tanımı çıktı olmaktan daha vahim bir şeydir. Türkiye’de bütün kitle alanları besmeleyi reddediyor. Kendini reddeden başkasının fotokopisidir.

Tanımlayan hükmeder: Kim kimin tarafından tanımlanıyorsa o ona tabiidir. Tanımlanan kendisi olmaktan feragat eder, kendi kendini fesheder, telef eder. Dünya ve Türkiye iki asırdır topluca tanımlanıyor. Topluca ölündüğü zaman daha kolay ölünür. “T. C. Kültürü aklayabilir mi?” dedik. Cevap yok. Demek ki Türkiye’nin toplamı bir kelimenin hakkından gelemiyor. Dünyayı tanımlıyorlar çünkü her şey kelimede başlar ve biter. Tanımlanarak ele geçirilen bir ülkenin coğrafya üzerinden hükmü yoktur. Tanımlayan hükmeder. Tanımlamak yönetmektir. Ülkenizde kimin tanımları geçerli ise onların hâkimiyeti, hükümranlığı geçerlidir. Tanımlananlar kendi kendilerinin konu mankenidir. “Hayvanların dünyasında birbirini yemek, insanların dünyasında ise birbirini tanımlamak kuralı geçerlidir.” İnsanın tanım kaynağı Allah’tan menkul ise doğrusu budur. Dünyanın tanım kaynağı beş’li yapı olduğuna göre dünya beş’li yapının taklitçisidir. Taklitler asıllarını yaşatır.

Gelelim 10. yasanın sırası ile açıklanmasına: Kavramları bilmeyen neden kendisini ve kimseyi tanımlayamaz? Çünkü bir tanımı ihdas, kabul ve reddetmek, kavramları bilmekle mümkün olur. Kavramların tasnifini bile bilen yok. Bunun anlamı şudur: Arabanın kasası yirmi çeşit sebze-meyve ile dolu. Kimse bunları ayrı ayrı tasnif edemiyor. Kavramların tasnifini bilmemek bundan da vahimdir. Neden cümle kuramaz? Çünkü bir dil kavramlarından ibarettir. Çünkü masanın, sandalyenin, kalemin adını biliyor olmanız Türkçe bildiğiniz anlamına gelmez. Kavramları bilmeyen neden belirsizlikten geçinir? Çünkü kavramlar şeffaf bir düşünceye götürür. Kavram bilgisi ve kabulü yoksa belirsizlik esas alınır. Herkes demokrasiyi esas alıyor ama herkes demokrasi üzerinden kıyasıya kapışıyor. Bütün sloganların belirsizlik veya cek-cak vaat ettiğini gördük. Adaletten bahsedilir; hangi inanç adaleti sorusuna cevap yok. Toplumda durumun tanımı belirsiz olanın tayin edilmesine denktir. Toplumu tanımlayabilmenin tek şartı, belirsizliğin kaynağını keşfedebilmektir. Bunun tek çaresi kavramları bilmektir. Belirsizlik kumardır ve bunu kumarcılar hazmeder. Belirsizlik ortamında saman altından su yürütmek kuralı geçerlidir. Kimin kavramı hükümran ise onun kılıcı çalınır. Artık orada “Allah’a tanrı diyen O’na cinsiyet atfetmiştir” konulu bir hutbe okutulamaz.

On yasa bu metin ile tamamlandı: Önümüzdeki makalede sadece on yasayı takdim edeceğiz. Bu gün itibarı ile her bir yasayı birer makale ile açıkladık. Bu maddelerden birisinin dahi yanlış ve tutarsız olduğunu izah edebilen varsa buyursun! Aksi halde bu on yasayı esas almadan yazılan her metin yok hükmündedir. Bu on yasayı esas almayanın iman havuzu onlarca yerinden deliktir. Bu on yasa tekerleğin icadından, suyun kaldırma gücünün keşfinden daha önemlidir. Çünkü doğru düşünce yoksa insan o tekerleğin altında kalır, o suyun içinde boğulur. Doğru düşünemeyen dünya küreselleşme çukuruna çakıldı. İcat ettiği tekerleri patladı, sele-Nuh tufanına kapıldılar. Dünyadaki bütün nüfus cüzdanları, dini-kavmi ve hatta cinsiyet hanesini kaldırdı. Böylece Sodom-gomore, Lût kavmi ve tarihin tekerrürü noktasına geldiler. Çünkü sorgulamayı iktidar ve refah üzerinden yapıyorlar.

Dinden Geçinmek: Bu on yasayı dikkate almaktan kaçanın başına gelecek şudur: A. Dinden geçinmek. B. Kuranı kelimeler üzerinden koruma altına alan onlarca ayetten mahrum kalmak. Besmeleyi reddeden onlarca kitle alanı varsa orada dinden geçinmek kuralı geçerlidir. Temsil edilemeyen şey tebdil edilir. Dil yalan söylemez. Yalancılar dile itibar etmez. Kuran, pürüzsüz Arapça dediği ‘dil’ üzerinden inzal oldu. Bu dil bir mucizedir. Bu canlı mucize, Müslümanlığın Allah’ın kelimeleri üzerinden mümkün olacağını ilan ediyor. Gayrisine sefil kelime diyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz