Gazze’deki savaş sadece Filistin topraklarında büyük bir yıkıma neden olmakla kalmadı aynı zamanda bölgesel ve küresel dengelerde de büyük değişimlere yol açtı. Bugün dünya genelinde hissedilen bu kriz yalnızca insani boyutuyla değil aynı zamanda siyasi ve ekonomik açıdan da küresel bir tehdit oluşturmaktadır.
İsrail ve Filistin Arasındaki Çatışmanın Boyutları
Gazze’deki savaşın başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verdiği verilere göre 50 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 15 binden fazlası 18 yaşın altındaki çocuklar. Savaşın yarattığı tahribat sadece insan kaybıyla sınırlı kalmamış aynı zamanda bölgedeki altyapıyı da tamamen çökertmiştir. 1,8 milyon kişi evsiz kalırken temiz suya erişim oranı %5’in altına düşmüştür.
Uluslararası Destek Dünya Savaşını Engellemek İçin mi?
Savaşın etkileri sadece bölgeyi değil dünya genelindeki siyasi tutumları da şekillendirmektedir. İsrail’e yönelik uluslararası destek ABD’nin eski başkanı Joe Biden döneminde artarken Donald Trump’ın görevi devralmasıyla daha da belirginleşti.
Avrupa ülkeleri de İsrail’e diplomatik destek vermeye devam ederken Fransa ve Almanya gibi ülkelerdeki kamuoyu tepkileri hükümetlerin aldığı destekle paralel olarak artmaktadır. Birleşmiş Milletler’e göre Gazze’den kaçmak isteyenlerin sayısı 500 bini geçmiştir. Mısır’ın Refah Sınır Kapısı kapalı olsa da bu göç riski daha da büyümektedir.
Yeni Bir Mülteci Krizi Yaşanabilir
Mülteci krizi konusunda Avrupa ülkeleri 2015-2016 yıllarında yaşadıkları göç dalgasının yeniden yaşanabileceği endişesini taşımaktadır. İtalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri Gazze’den çıkmayı başaran kişilerin yeni varış noktaları olabilir. Türkiye Suriye Savaşı’nda olduğu gibi yine bir transit ülke olma potansiyeli taşıyor.
İsrail’deki Siyasi İstikrarsızlık Savaşın İlk Adımı Olabilir
Gazze’deki savaşın yıkıcı etkileri İsrail içindeki siyasi ortamı da gerginleştirmiştir. Hükümetin savaş stratejileri bazı gruplar tarafından desteklenmekle birlikte halkın büyük bir kesimi tarafından eleştirilmektedir. İsrail’in iç siyasetindeki sol ve liberal kesimler hükümetin aldığı tutumları ve hukuk sistemine yapılan müdahaleleri sorgulamaktadır. Bu durum İsrail’in temel varlık nedenini sorgulatacak kadar derin bir meşruiyet sorunu yaratmış durumda.