AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı İnsan Hakları Başkanı Mahmut Ekici 27 Mayıs 1960 darbesinin 65.yıldönümü dolayısıyla Zafer Meydanında yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
a; ‘’27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümünde vesayetçi ve darbeci zihniyeti kınamak için bir aradayız. Bu vesileyle öncelikle demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’a Allah’tan rahmet diliyoruz.
27 Mayıs sadece tek bir darbe tarihi değildir. Maalesef ülkemizde darbeci zihniyetin doğuşunu ve vesayet mekanizmalarının kurgulanmasını temsil eder. O günden sonra birçok darbe ve cuntacı cesaretini 27 Mayıslardan almış ve 27 Mayısçıların kurguladığı düzenin içinde sivil ve demokratik siyaseti kontrol altında tutmak istemiştir. Milletin iradesi yerine vesayet zihniyeti geçirmiştir. Bu bakımdan 27 Mayıs siyasi tarihimizde sürekli tekrar eden darbeci zihniyetin tohumlarını saçmıştır. Darbeye giden yolun taşlarını döşeyen, demokrasinin yapısını; hukuksuz Yassıada yargılamalarında milli iradeye kasteden kararlarına kadar darbeler döneminin başladığı gündür.
Halbuki 14 Mayıs 1950’de milletin teveccühüyle iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları büyük bir kalkınma hamlesi başlatmış, vesayetçi statükoyu sarsmıştı. Ezanı aslına uygun okutmuş, dini özgürlüklerin önünü açmıştı. Büyük hizmetlere de imza atan Demokrat Parti, bu başarılarının neticesinde milletin gönlünde daha da yer edinmiş, 1954 ve 1957 seçimlerinden de birinci çıkmıştır. Ancak Demokrat Parti’yi devirmek isteyen vesayetçi odaklar 1957 seçimlerinden sonra yoğun bir itibarsızlaştırma planı peşine düşmüştür. Özellikle 1957’den itibaren CHP güdümünde bir kısım basın ve üniversiteler, ordu içindeki cuntacılarla birlikte sistemli bir şekilde iktidarı hedef almıştır. Bunun sonucunda 27 Mayıs 1960 darbesi yapılmış, seçilmiş Başbakan ve bakanlar idam edilmiştir.
Demokratik düzenimizi altüst eden bu süreç maalesef hafızalardan silinmemiştir. Dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü darbeden adeta “teğet geçen” ve vesayeti adeta başa kendisini arayıp yerleştiren bir siyaset izlemiştir. Darbe öncesinde “şartlar tamam olunca milletim beni göreve çağıracaktır” diyerek adeta darbecileri teşvik etmiştir. O tarihten bugüne CHP her türlü darbenin ya içinde olmuş ya da arka planında durmuştur.
Darbeciler milletin iradesini devirmekte kalmadılar. Adına mahkeme denilen Yassıada duruşmalarıyla büyük bir hukuk garabetine imza attılar. Uydurma suçlamalar ve hayali delillerle Başbakan ve bakanlar idama mahkûm edildi. Bu mahkeme kararları vesayet düzeninin kararlarıydı. Nitekim Yassıada yargılamaları, AK Parti döneminde 2010 yılında çıkarılan yasa ile “yok hükmünde” sayıldı. Mahkeme kararları iptal edildi. Darbecilerin kurduğu vesayet düzeninin temelleri milletin iradesiyle sarsıldı.
Maalesef, takip eden yıllarda ülkemiz bu vesayet düzeninin yarattığı darbelerle sürekli kesintiye uğradı. Milletin onayıyla iş başına gelen iktidar, karşısında bu anti-demokratik düzeni bulmuştur. Ancak bu vesayet düzeni de milletin demokrasi kahramanları sayesinde sarsılmıştır.
AK Parti hükümetleri olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana bu vesayetçilerle ve cunta heveslileriyle defalarca yüzleştik ve sonuna kadar mücadele verdik. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti döneminde bu vesayet mekanizmalarını milletimizin desteğiyle teker teker çökerttik. Devlet millet kucaklaşmasını inşa ederek milletin iradesini yeniden tesis ettik.
Ancak unutmamak gerekir ki vesayet çökmüş olsa da bazı adreslerde vesayetçi zihniyet hâlâ yaşıyor… Vesayetçi ve cuntacı zihniyet; yine öğrencileri sokaklara dökenlerde, boykot çağrısı yapanlarda, sokakları yakıp yıkanlarda, tencere tava çalanlarda, kutsallara zarar verenlerde, “Ordu göreve” pankartı açanlarda, Cumhuriyet mitingleri düzenleyenlerde, darbe teşebbüsünü tankların önünden sıvışıp kahve içerek seyredenlerde tekrar tekrar tecessüm ederek hâlâ diri olduğunu bizlere her firsatta gösteriyor.
Ancak biz de buradayız. Demokrasi için hukuk için her türlü vesayet zihniyetine karşı dik duruşumuz sürecektir. Bu ülkenin vesayetçi ve cuntacı zihniyete feda edecek bir dakikası bile yoktur. Bizler “Durmak yok, yola devam” şiarıyla çalışmaya devam edeceğiz. 27 Mayıs darbesini ve onun getirdiği karanlığı bir kez daha kınarken, AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile olsun geri durmayacağız.’’