Ana Sayfa Haberler Sağlık haberleri! Kanser tedavisinde develerin etkisi ne? Develerdeki nanobody adlı antikorlar kanseri...

Sağlık haberleri! Kanser tedavisinde develerin etkisi ne? Develerdeki nanobody adlı antikorlar kanseri tedavi ediyor mu?

3
0
haberler , son dakika haberler , son dakika haber , haber , en son haber

Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr –Hayvanlar aleminde uzun boyları, uzun bacakları ve sırtlarındaki dikkat çekici hörgüçleriyle öne çıkan develer, binlerce yıldır insanlar tarafından yük taşımada, çekim işlerinde ve binek hayvanı olarak kullanılıyor. Ancak deve denince çoğu insanın aklına ilk olarak o kocaman hörgüçleri geliyor. Peki bu hörgücün içinde ne var, hiç merak ettiniz mi?

Develer, Asya, Afrika ve Amerika çöllerindeki zorlu koşullara olağanüstü bir uyum yeteneğiyle ayak uyduruyor. Bu uyumun sırrı da tam olarak hörgüçlerinde saklı. Pek çok kişi develerin hörgüçlerinde su depoladığını düşünür, oysa gerçek farklı. Develer, günlerce aç ve susuz kalabilmelerini, hörgüçlerinde biriktirdikleri yağlara borçlular. Bu yağ, vücutlarının ihtiyaç duyduğu enerjiyi ve suyu üretmelerine yardımcı oluyor. Kısacası, hörgüç sadece bir su tankı değil, tam anlamıyla bir hayatta kalma aracı.

HÖRGÜÇLERİ ADETA YAĞ DEPOSU

Hörgüçlerinde yaklaşık olarak 35-40 kilogram yağ depolama kapasitesine sahip olan develer, yağı sadece enerji için kullanmıyor. Bu yağ aynı zamanda vücutları için su da üretiyor. Susuz kaldıklarında hörgüçlerindeki yağ yavaşça eriyor ve içindeki su molekülleri kana karışarak onları hayatta tutuyor. Aslında sırtlarındaki hörgüç, devenin hem enerji hem de su kaynağı oluyor.

Alıntı Metni

MUCİZEVİ BİR ÖZELLİKLERİ VAR

Öyle ki develer, hörgüçlerindeki yağ sayesinde yaklaşık üç hafta boyunca su içmeden yaşayabildikleri gibi yiyecek olmadan da iki haftaya kadar dayanabiliyorlar. 50 derecedeki çöl sıcaklıklarında 9 gün aç-susuz kalabilirken, bu süre içinde toplam ağırlığının yüzde 22’sini kaybediyorlar. İnsan, vücudunda bulunan suyun yüzde 12’sini kaybettiğinde ölürken deve, vücudundaki suyun yüzde 40’ını kaybettiği halde ölmüyor. Bu iri cüsseli çöl hayvanlarının pek çoğumuzun bilmediği çok önemli bir özelliği daha var. Sahip olduğu antikorlar bizdekilerden oldukça daha farklı. Bu mucize özellikleri de dünyada ölüm nedenlerinin başında gelen kanserin, erken teşhis ve tedavisinde avantaj sağlayabilir. Peki ama nasıl?

Orhun Yazıtları’nda vardı ama görmedik! 1300 yıldır saklanıyor: ‘Türkün muhteşem zihni’


KANSER TEDAVİSİNDE GÜÇLÜ POTANSİYELE SAHİP

Kendine özgü kambur sırtlarıyla bilinen develerin bağışıklık sistemleri oldukça güçlü. Peki bu durum kanseri yenmekte nasıl bir fayda sağlıyor? Her şey bilim insanlarının, develerin ‘nanobody’ isimli minik antikorlara sahip olduğunu fark etmesiyle başladı. Develerin diğer akrabaları (lamalar ve alpakalar) dahil olmak üzere ‘nanobody’ denen antikorlara sahipler. Söz konusu bu antikorlar, normal antikorlardan daha minik olmasının yanı sıra çok daha dayanıklı ve zararlı hücreleri tanıyarak deyim yerindeyse nokta atışı yapıyorlar. İşte tam da bu yüzden araştırmacılar, kanser mücadelesinde develerin yardımının dokunabileceğini düşünüyor.

Rusya-Ukrayna savaşında barışın umudu neden Türkiye? Ankara, İstanbul, Antalya… Hepsindeki temel dinamik bu!

Nanoteknoloji; tıp, onkoloji ve diğer birçok bilimsel alanda önemli gelişmelerin önünü açan, giderek daha fazla ilgi gören bir çalışma alanı. Bu alanda öne çıkan araçlardan biri de ‘nanobody’ adı verilen küçük yapılı antikorlar. Derin dokuya nüfuz etme ve yayılma konusunda oldukça başarılı olan bu antikorlar, küçük boyutları sayesinde yüksek pH ve sıcaklık gibi zorlu koşullarda bile yapısal stabilitelerini koruyabiliyor.

Alıntı Metni

KÜÇÜK AMA ETKİLİ ANTİKORLARA SAHİPLER

Kanser tedavisinin en zorlu engellerinden biri, tümörlerin sinsiliği. Şekil değiştirebiliyorlar, vücudun derinliklerine saklanabiliyorlar ve bazı tedavilere karşı direnç geliştirebiliyorlar. İşte tam bu noktada, doğanın sıra dışı bir oyuncusu devreye giriyor: Develer.

Develer, alışılmış antikorlardan çok daha küçük boyutta antikorlara ‘nanobody’ adı verilen yapılara sahip. Bu küçük ama etkili antikorlar, normal antikorların ulaşamadığı yerlere sızabiliyor. Böylece gizlenen kanser hücrelerine çok daha kolay erişebiliyorlar. Üstelik hedefe hassas bir şekilde bağlandıkları için, klasik kemoterapinin dezavantajı olan sağlıklı hücrelere zarar verme riskini de büyük ölçüde azaltabiliyorlar.

KANSERİN GİZLİ KAHRAMANLARI OLABİLİR

Bilim insanları, develerin bu özel antikorlarından ilhamla kanser hücrelerini doğrudan hedef alabilecek tedaviler üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda, erken teşhis için de umut verici gelişmeler var. Dayanıklı ve laboratuvar ortamında kolayca üretilebilen bu nanobody’ler, tümörleri daha büyümeden ya da yayılmadan tespit edebilecek görüntüleme tekniklerine entegre edilmeye çalışılıyor. Araştırmalar henüz tamamlanmış değil ancak umut verici. Kim bilir belki de develer, insanlığın kanserle mücadelesindeki gizli kahramanları olacaklar.

Survivor’da ilk eleme adayı belli oldu! Oyun başlamadan tansiyon yükseldi
Fenerbahçe’de Mourinho için son karar! Kaderini Osimhen çizdi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz