Malatya'da Kongre Kültür Merkezi yanındaki basın konteynerında basın açıklaması yapan Otizm Anneleri Derneği Başkanı Suzan Kırık, ‘Engelli bireylerin bakım merkezlerinde maruz kaldığı şiddet, ihmal ve kötü muameleye dikkat çekti. Kırık, otizmli bireyler ve diğer engelli grupların hakları için mücadele eden aileler ve sivil toplum temsilcileriyle birlikte ‘Sessizliğin bedeli hayattır’ diyerek toplumsal farkındalık çağrısında bulundu.
Kırık açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
‘Bugün burada yalnızca bir trajedinin yasını tutmak için değil, bir daha yaşanmaması adına çözüm yollarını haykırmak için toplandık. Her sessizlik yeni bir şiddetin, her gecikme yeni bir ihmalin, her görmezden gelme yeni bir ölümün kapısını aralıyor. Biz buna daha fazla seyirci kalamayız’ ifadelerine yer verdi.
Taleplerini maddeler halinde kamuoyuyla paylaşan Kırık, şu adımların ivedilikle hayata geçirilmesini istedi:
Engelli bireylerin kaldığı tüm bakım merkezlerinin bağımsız sivil toplum kuruluşları tarafından denetlenmesi ve bu denetimlerin şeffaf bir şekilde kamuoyuna sunulması.
Personel seçiminde liyakatin esas alınması, eğitimlerin zorunlu hale getirilmesi ve özlük haklarının güçlendirilmesi.
Psikiyatrik destek, acil sağlık müdahalesi ve yatılı tedavi hizmetlerinin bakım süreçlerine entegre edilmesi.
Kamera sistemlerinin yalnızca izleme değil, caydırıcılık ve adli denetim amacıyla kullanılması; ancak birey mahremiyetinin korunması.
Türkiye'de yalnızca dört adet olan otizmli bireylere yönelik bakım merkezlerinin artırılması ve özel bir yönetmelikle bu merkezlerin otizm alanında uzmanlaşması.
Hak temelli bakım modellerine geçilerek bireyin özgürlüğünü, sosyal ilişkilerini, eğitim ve sağlık hakkını gözeten destekli yaşam sistemlerinin yaygınlaştırılması.
Ailelerin ve sivil toplum temsilcilerinin bakım merkezlerinde söz ve denetim hakkına sahip olması, karar alma süreçlerine dahil edilmeleri.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yıllardır sunulan çözüm önerilerinin bir an önce değerlendirilerek uygulamaya geçirilmesi.
‘Unutulmamalıdır ki bir toplumun uygarlık seviyesi, en kırılgan bireylerine sunduğu yaşam kalitesiyle ölçülür’ diyen Kırık, bakım merkezlerinin yalnızca barınma değil, insanca yaşam hakkı sunan yerler olması gerektiğini belirtti.
Etkinlik sonunda yapılan ortak açıklamada ise şu ifadeler yer aldı:
‘Biz bu ülkede hiçbir çocuğun, hiçbir bireyin bakımsızlıktan, şiddetten ya da ilgisizlikten dolayı hayatını kaybetmesini istemiyoruz. 14 Mayıs'ta buradayız, çünkü burası yalnızca bir bakım merkezi değil; aynı zamanda bu ülkenin vicdanıdır. Bu vicdanın susmasına asla izin vermeyeceğiz’ dedi.