Toplumun temel taşlarından biri olan esnaflık, sadece ticaret değil, aynı zamanda insan ilişkilerini, güveni ve saygıyı temsil eden bir meslektir. Ancak günümüzde bazı esnafların sergilediği tutumlar, geçmişin sıcak ve samimi esnaf kültüründen uzaklaşıldığını gösteriyor. Osmaniye’de ve birçok şehirde müşteriyle doğru iletişim kurmayan, gülümsemeyi unutan, samimiyetten uzak bir esnaf profili ile karşılaşmak mümkün. Bu durum, hem müşterileri hem de esnafların kendilerini olumsuz etkiliyor.
Esnaflık Sadece Ticaret Değildir
Esnaflık, yalnızca mal satıp para kazanma mesleği değildir. Geçmişte mahalle esnafı, müşterisini tanır, hâlini hatırını sorar, gerektiğinde zor günlerinde destek olurdu. Bugün ise birçok dükkânda müşteriye sanki zorunlu olarak alışveriş yapıyormuş gibi soğuk ve ilgisiz davranılıyor. Esnafın müşteriye gösterdiği saygı, ticaretin en önemli unsurlarından biridir. Bir esnafın güler yüzlü olması, sadece müşterisini memnun etmekle kalmaz, aynı zamanda işine olan saygısını da gösterir.
Nezaket, Kazancın Anahtarıdır
Bir dükkâna girdiğinizde sizi güler yüzle karşılayan, saygı gösteren, küçük bir teşekkür etmeyi unutmayan bir esnaf mı tercih edersiniz, yoksa suratı asık, iletişimden yoksun, soğuk bir esnaf mı? Cevap çok net: İnsanlar, kendilerini iyi hissettikleri, değer gördükleri yerlerde alışveriş yapmayı tercih eder. Çünkü nezaket, kazancın anahtarıdır. Sadece ürünü değil, aynı zamanda hizmeti de satan bir esnafın güler yüzlü olması, müşteri sadakatini artırır.
Esnaflıkta “bereket versin” demek, müşteriyi uğurlarken teşekkür etmek, samimiyet göstermek çok büyük bir önem taşır. Ne yazık ki günümüzde bu geleneklerin bir kısmı unutulmuş durumda. Müşteriyle doğru iletişim kuramayan, onu sadece para harcayan bir birey olarak gören esnaflar, uzun vadede işlerinin azalmasına neden oluyorlar.
Eski Esnaf Kültürünü Özlüyoruz
Eskiden esnaf, mahallenin abisi, amcası, teyzesi gibiydi. Çocuklar bakkala gittiğinde “borç defteri”ne yazılırdı, esnaf müşterisini tanır, güven ilişkisi kurulurdu. Günümüzde ise müşteri ile esnaf arasında bir kopukluk var. Bu kopukluğun temel sebeplerinden biri, esnaflık anlayışının değişmesi ve ticaretin sadece para odaklı hale gelmesi.
Birçok insan, soğuk ve ilgisiz bir esnafın dükkânına ikinci kez uğramıyor. Çünkü insanlar sadece bir ürün veya hizmet satın almaz, aynı zamanda bir deneyim yaşar. Eğer bu deneyim olumsuzsa, müşteri bir daha gelmez. Oysa iyi bir esnaf, müşterisini sadece o anlık değil, yıllarca kazanabilir.
Toplumsal Değerleri Koruyalım
Ticaretin doğasında güven ve samimiyet vardır. Müşteriye iyi davranmak, ona değer vermek bir lütuf değil, esnaflığın temel kurallarından biridir. Unutulmamalıdır ki, müşteri yalnızca bir kere dükkâna girmez. Memnun kaldığında tekrar gelir, tavsiye eder, işyerinin büyümesine katkı sağlar.
Öte yandan, sadece esnaflar değil, toplumun tüm bireyleri de insan ilişkilerine özen göstermelidir. Sokaklarda, kafelerde, işyerlerinde, hatta sosyal medyada bile insanlar birbirlerine karşı daha anlayışlı ve saygılı olmalıdır.
Günümüzde gençlerin dilinde küfürün eksik olmaması, saygısız davranışların yaygınlaşması, bireylerin birbirine karşı tahammülsüz olması büyük bir sorundur. Bu da toplumun temelden zayıflamasına neden olur. Çocuklarımızı saygılı, dürüst ve empati sahibi bireyler olarak yetiştirmek hepimizin sorumluluğundadır.
Esnaflık, toplumun aynasıdır. Eğer toplumda saygı, nezaket ve samimiyet azalmışsa, bu durum esnafa da yansır. Ancak unutmamalıyız ki, bizler bu değerleri koruyarak daha güzel bir yaşam inşa edebiliriz.
Güler yüzlü ve dürüst bir esnaf, sadece kendi kazancını artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun sosyal dokusunu da güçlendirir. İnsanlara iyi davranmak, onları nezaketle karşılamak, belki de en büyük ibadetlerden biridir. Kötülüğe sessiz kalmamak, iyiliği desteklemek bizim elimizde. Eğer bu kültürü yaşatırsak, esnaflar da, toplum da kazançlı çıkar.
Öyleyse gelin, birbirimize daha nazik ve anlayışlı olalım. Çünkü geleceğimiz, bugün attığımız adımlara bağlı.