Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, 11-12 Nisan tarihlerinde yaşanan ve kayısı başta olmak üzere birçok meyve türünde ciddi hasarların olduğunu ve yaşanan zirai don nedeniyle üreticilere kapsamlı bakım uyarısında bulundu. Çiçek, gazetecilere yaptığı değerlendirmelerde, özellikle -12 ila -14 dereceye kadar düşen sıcaklıkların bazı bölgelerde yalnızca meyveleri değil, ağaçların sürgün ve dallarını da etkilediğini kayısı ve diğer meyve türü ağaçlarına bahar bakımı yapmalarını ve ilaç kullanmaları önerisinde bulundu.
-14 Derece Kadar Düştü
Kent genelinde yaşanan kar yağışının etkisiyle sıcaklık derecelerinin 14 derece kadar düştüğünü anımsatan Çiçek, ‘Malatya'da bu don olayı suç en şiddetlisini 11-12 Nisan'da yaşadık ama 23-24 Mart 2025'de kısmi bölgeleri etkileyen bir ziraat don yaşamıştık. O dönemde biraz daha çiçek dönemi olduğu için hasar çok ciddi boyutta değildi. Akabinde 4-5 Nisan'da geniş bir alanı kapsayan bir dolu hasarı yaşadı. Bu da meyve ve kalite kaybı sebebiyet verdi. Küçük meyve aşamasında. 11-12 ve takip eden 13 Nisan'da da kısmi olarak meydana gelen zirai don bazı bölgelerde yer yer -12 -13'ler -14'lere kadar ölçülen değerler meydana gelince sadece meyve değil meyve ağaçları da ürünün ziyade meyve ağaçlarında hasar görmesine sebebiyet verdi’ ifade etti.
‘Malatya'da Kayısı ve Birçok Meyve Ağacı Hasar Gördü’
Yaşanan zirai don nedeniyle başta kaysı olmak üzere birçok meyvede kayıp yaşandığını belirten Çiçek, ‘Malatya'da 950 bin dekar bir arazide yaklaşık 9 buçuk milyon adet istatistiklere göre kayısı ağacı bulunuyor. Bu kayıtlılık dışında da baktığımızda yaklaşık 11-12 milyonu bulma ihtimali var ağaç sayısı itibariyle. Malatya'nın geçim kaynağı tarımsal anlamda önemli bir sektörü temsil etmesi, üretim noktasına sahip olması, dünya üzerinde marka olması nedeniyle biz hep kayısıyı konuşuyoruz. Bütün ürünler içerisinde yaklaşık 100 bin dekarlık bir arazide de muhtelif meyve, elma, kiraz, üzüm bağ, badem, ceviz, dut, buna benzer muhtelif meyve türlerinde hasar gördü. Bazı bölgelerde yer yer tarla bitkilerinde özellikle ayçiçeği, şeker pancarı, hububat alanlarında, arpa, buğday alanlarında da kısmi hasarlar olduğunu biz tespit ettik’ dedi.
Kayısı Ağaçları 2027'ye Nasıl Hazırlanmalı?
Kayısı ağaçlarını 2027 yılına daha verimli hazırlamak için üreticilere önemli tavsiyelerde bulunan Çiçek, yaşanan don olayının sadece meyvelere değil, ağaçların sürgün ve dallarına da zarar verdiğini belirtti.
Çiçek, ‘Üreticilerimizin panik yapmadan süreci dikkatle takip etmeleri gerekiyor. Don olayının üzerinden yaklaşık bir hafta geçti. Son günlerde hava sıcaklıkları 18-20 derecenin üzerine çıktı ve ağaçlar fizyolojik olarak yeniden faaliyete geçti. Bazı bölgelerde ağaçlar tekrar yaprak açmaya, yeşermeye başladı. Bu süreçte üreticilerimizin sakin kalarak gözlem yapmaları büyük önem taşıyor. Önümüzdeki günlerde kısmi yağışlar bekleniyor. Bu nedenle çil hastalığı ve yaprak delen gibi zararlılara karşı koruyucu amaçlı ilaçlama yapılmalı’ ifadelerini kullandı.
Ağaçların gelişimine göre ikinci aşamada yaprak gübresiyle besleme yapılması gerektiğini kaydeden Çiçek, ‘Yaprak ve sürgünler belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra, mikrobesin elementleri içeren yaprak gübreleriyle besleme yapılmalı. Ayrıca soğuktan zarar gören, kuruyan dallar mutlaka budanmalı, bahçeden uzaklaştırılarak imha edilmelidir. Aksi halde bu dallar hastalık kaynağı olabilir ve ağaçların gelişimini olumsuz etkiler’ dedi.
‘Yaşlı Ağaçları Yenileyin, Bahçelerinizi Geleceğe Hazırlayın’
Üreticilere önemli uyarılarda bulunan Çiçek, kayısı ağaçlarının bakımının aksatılmaması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik ömrünü tamamlamış yaşlı ağaçların sökülüp yerlerine yeni fidanların dikilmesi çağrısında bulundu. Çiçek, ‘Don nedeniyle meyve tutumu yaşanmadı, yapraklar da zarar gördü. Bu nedenle bazı üreticilerimiz panikleyip bahçeyi komple kesmek ya da tüm ağaçları sökmek gibi düşüncelere kapılıyor. Bu doğru değil. Süreç dikkatle takip edilmeli, panik yapılmamalı’ dedi.
Kayısı ağaçlarının ekonomik ömrünün ortalama 30-35 yıl olduğunu hatırlatan Çiçek, ‘Özellikle 40-50 yaşına ulaşmış ağaçların verimliliği azalmışsa, bu tür bahçeler ya farklı bir ürünle değerlendirilmelidir ya da yeni fidanlarla yenilenmelidir. Zaten bu yaşlı ağaçların bakımı çok daha zor’ diye konuştu.
Sahada yaptıkları incelemelerde son 2-3 yıldan kalma, özellikle monilya hastalığına bağlı kurumuş dalların hala budanmadığını tespit ettiklerini belirten Çiçek, ‘Kuruyan dallar temizlenmediği sürece, bu ağaçların yeniden yeşermesi ve sağlıklı şekilde gelişmesi zorlaşacaktır. Mutlaka budanmalı ve bahçeden çıkarılarak imha edilmelidir. Aksi halde bu dallar hastalık yayılımına neden olur. Önümüzdeki süreçte kuruma sorunları devam edecek. Çünkü iklim değişikliği nedeniyle sert hava geçişleri artıyor, zararlılar çoğalıyor, etkileri daha da güçleniyor. Tüm bu risklere karşı şimdiden ciddi bir bakım çalışması şart’ şeklinde konuştu.
‘Ağaçları Yaprak Gübreleriyle Takviye Etmeleri Gerekiyor’
Çiçek, üretimin sürdürülebilirliği için ağaçların düzenli olarak beslenmesi gerektiğini belirterek, ‘Sadece azot, fosfor ve potasyum gibi ana makro besin elementleri değil, aynı zamanda mangan, çinko, kalsiyum gibi mikrobesin elementlerini de içeren yaprak gübreleriyle takviye yapılması büyük önem taşıyor’ dedi.